Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13128 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 12990 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Kocaeli 1.İş MahkemesiTarih : 25.11.2005No : 961-672 Davacı,Kurum kararının iptaline, davalılardan Y.F. 'nun geçirdiği kazanın iş kazası olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı G. M. Dağıtım Tic. Nak. ve Pazarlama Ltd. Şti., davalılardan Y. F. ’nun 14.12.2003 tarihinde maruz kaldığı kazanın iş kazası olmadığının tesbiti ile aksine Kurum işleminin iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davacı şirket ile davalılardan Y.F. Arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinde toplanmaktadır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. maddesinde "bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu kanuna göre sigortalı sayılacakları" hükmü yer almaktadır. Borçlar Kanunu'nun 313. maddesinde hizmet akdi, "hizmet akdi bir mukaveledir ki, onunla işçi muayyen ve gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeyi taahhüt eder" şeklinde tarif edilmiştir. Hizmet akdinden söz edebilmek için belirli bir işin, işverene bağımlı olarak çalışma karşılığında bir ücret karşılığında yapılması gerekmektedir. Borçlar Kanunu'nun 355 ve 356. maddelerinde düzenlenen istisna akdinde ise "belirli bir işin belirlenen bedel mukabilinde işverenin mesai kısıtlamasına tabi olmadan yapılıp veya başkalarına yaptırılıp teslim edilmesi" söz konusudur. Hizmet akdinde sürdürülen ve devam eden hizmet, istisna akdinde ise, işten hasıl olacak sonuç önemlidir. Bu ilkeler doğrultusunda somut olay irdelendiğinde, davacı şirketin ortağı dava dışı S.G. ’e ait ve davacı şirket tarafından kullanılan deponun çatı onarımı (kırılan bir kısım eternitlerin değiştirilmesi) için, S. G. , dava dışı M.A.F. aracılığıyla davalılardan Y. F. ile anlaşmıştır. Her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki hukuki ilişkilerin hizmet akdinden kaynaklandığı belirtilmiş ise de, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin ortağı ile davalılardan Y.F. arasında günün belirlenen bir saatinde iş başı yapılıp belirlenen zamanda işin bırakılacağı bu mesai karşılığında günlük ücret ödeneceği yönünde bir anlaşma olmadığı, davacı şirketin ortağı ile davalılardan Y.F.arasında istisna akdine dayalı olarak işin yürütüldüğü sırada meydana gelen kazada davalılardan Y.F. ’nun yaralandığı, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akdine değil istisna akdine dayandığı anlaşılmıştır. Kaldı ki, İ.T.O. ’nın faaliyet belgesinden, davacı şirketin iştigal konusunun bilumum gazlı ve gazsız meyve suları gibi meşrubatlarınpazarlamasını, dağıtımını, alım satımını organize etmek üzere bayilik ve baş bayiliklerde bulunmak olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2005/27 Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan kartvizit fotokopisinde yer alan “Y.F. ve O. sıva-kalebodur-şap-tuğla ve inşaat işleri yapılır” ibaresi de, davalılardan Y.F. ’nun kendi nam ve hesabına serbest çalışan birisi olduğuna delil teşkil etmektedir.Bir kazanın iş kazası sayılıp sayılmaması kişinin, kazanın olduğu tarihte hizmet akdine dayanarak çalıştığının saptanmasına bağlıdır. Çatıdaki kırılan birkaç eternitin değiştirilmesi için getirilen ustanın yaptığı iş, hizmet akdi değil, istisna akdi olduğundan, dolayısıyla kazanın iş kazası sayılmayacağı düşünülmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.