MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, yaşlılık aylığının geç bağlanmasından doğan faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı, yaşlılık aylığının geç ödenmesinden dolayı yasal faiz alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 6.058.41 TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt belgelerin incelenmesinde; davacının İstanbul dosyasında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ve aksine kurum işleminin iptali istemiyle dava açtığı, yargılama devam ederken tekrar tahsis talebinde bulunduğu,kurumun bu defa nizasız olarak davacıya yaşlılık aylığı bağladığı, İstanbul dosyasında 01.04.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığına dair davanın kabulüne ilişkin kararın Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 24.2.2014 günlü ilamı ile onanarak kesinleştiği, davacının 24.3.2014 tarihinde kuruma verdiği dilekçe ile birikmiş aylıklarını alırken faiz hakkını saklı tuttuğunu belirttiği, kurumca davacıya eksik ödenen maaşlar için toplu ödeme yapıldığı ve faizin ödenmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda; mahkemece davacıya 2. tahsis talebine istinaden bağlanan yaşlılık aylığının ve ayrıca toplu ödemenin yapıldığı tarihi belirlenmeden ve sadece 01.04.2011 tarihinden 2. Tahsis talebine istinaden bağlanan yaşlılık aylığının tarihi(1.3.2012) arasındaki süre için faizin hesaplanarak tahsiline karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş, sadece 1.4.2011 tarihinden 2. tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı aldığı tarih(1.3.2012) belirlenerek,yani davacının hiç aylık alamadığı döneme ilişkin olarak her bir aylığa ödenmesi gerektiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiz miktarını bilirkişi marifetiyle tespit ettirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yetersiz inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.