Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13112 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18632 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava; davacının 15.4.1998 ile 20.1.2001 tarihleri arasında davalı ...'ye ait iş yerinde geçen ve davalı Kurum'a bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; talep edilen dönemde davacı adına davalı işyerince düzenlenen 16.01.2001 tarihli işe giriş bildirgesi bulunduğu ve 2001 yılından sonra davalı işyerinden davalı Kurum'a hizmet bildirildiği, talep edilen döneme ilişkin dönem bordrolarının dosya arasına alınmadığı, davalı ... tarafından gönderilen “ geçici yevmiyeli işçi bordrolarında ” davacının adının bulunduğu, sözkonusu “geçici yevmiyeli işçi bordroları” nın bazılarında imza olduğu, “ geçici yevmiyeli işçi bordroları ” nın bazılarında davacının çalıştığı gün sayısı belli olduğu halde bazılarında olmadığı, davacının çalıştığı günlerin yer aldığı belgelerde 26, 27 ya da 30 gün çalıştığının anlaşıldığı, bazı aylarda çalışmasının kaç gün olduğunun fotokopi çekiminden dolayı okunamadığı, davalı ... tarafından; tüm aylara ilişkin maaş bordroları ve puantaj kayıtlarının tamamının Belediye arşivinde bulunamadığının, anılan dönemde düzenli bir arşiv sistemi olmaması ve 2001 yılında ilçede meydana gelen sel felaketinden dolayı ve o döneme kadar Belediye arşivinin zemin katta olması nedeniyle istenilen belgelere ulaşılamadığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Somut olayda; dosyada mevcut “geçici yevmiyeli işçi bordroları” nın bir kısmı fotokopi olmasından dolayı okunamadığı halde denetime elverişsiz bordroların karara esas alınması, imza bulunan bir kısım “ geçici yevmiyeli işçi bordroları ” nda çalışmanın 30 günün altında olduğu anlaşıldığı halde, imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde araştırma yapılmadan ve imzanın davacıya ait olması halinde; imzalı bordroların, davacının çalışmalarının 30 günün altında geçtiğinin karinesi olduğu ve karinenin aksinin eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği, başka bir anlatımla; yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemeyeceği, davacı tarafından aksi yazılı delil ile ispat edilemeyen aylardaki sürenin bordrolarda belirtilen süre kadar olduğunun kabulünün gerekeceği göz ardı edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur. Mahkemece yapılacak iş; talep edilen döneme ilişkin “ geçici yevmiyeli işçi bordroları ” nın ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, sigortalının işyeri özlük dosyasının eksiksiz ve onaylı bir örneğini işyerinden istemek, davacıya “ geçici yevmiyeli işçi bordroları”ndaki imzaların kendisine ait olup olmadığını sormak, davacının imza inkarı halinde bu bordrolarındaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığına dair imza incelemesi yaptırmak, eli ürünü olduğu anlaşılan dönemler yönünden; imzalı ücret bordrosunda belirtilen kadar çalıştığını kabul etmek, eli ürünü olmadığı anlaşılan dönemler ile ücret bordrosu olmayan dönemler yönünden ise; işveren kuruluşun davacı ile ilgili yetkili şef, amir, müdür gibi yetkili kişilerini tespit ederek bunların bilgilerine başvurmak, davacının ücretini ne şekilde aldığını araştırmak, çalıştığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve haklı bir nedene dayanıyor ise bu takdirde tanık sözlerine itibar ederek davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp, ayrıca arşiv isteminin düzensiz tutulmasından dolayı ücret bordrolarının sunulmamasından veya sel baskının nedeniyle ücret bordrolarının gönderilmemesinden davacının sorumlu tutulamayacağı da göz önüne alınarak, araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip davacının çalışmasının niteliğini somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra ve hak düşürücü süre de göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde tarafların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı ve davalılardan ...'na iadesine 26.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.