Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13096 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18163 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, iş kazası sonu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Somut olayda, olayın ehliyeti olmadan gazete dağıtım i??i yaparken karşısına çıkan köpeğe çarpmamak için ani manevra yapınca sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı motosikletin devrilmesi şeklinde meydana geldiği, hükme esas alınan 21.10.2014 tarihli kusur raporunda davalı işverene % 80, kazalı davacıya % 20 oranında kusur verildiği, ehliyetsiz sigortalıyı dağıtım işinde görevelendirmenin salt etkisinin % 80 oranında davalı kusuruna yansıtılmasının ağır olduğu ve bu haliyle itibar edilen kusur raporunun oluşa uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan tazminatın saptanmasında, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, ... yaşam tablosuna göre bakiye ömrü, işgörebilirlik çağı. işgörmezlik ve karşılık kusur oranları, Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarı; işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tesbit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Somut olayda ise, kazalının muhtemel yaşama süresinin ... yaşama tablosu yerine Dairemizce kabul görmeyen TRH-2010 yaşama tablosuna göre tespit edilip yine sigortalının bilinmeyen dönem kazancının yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskonto yapılmak suretiyle belirlenmesi yerine %5 arttırılıp %5 iskonto yapılarak belirlenmesi doğru olmamıştır. Yapılacak iş, yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak yeniden iş güvenliği konusunda uzman bilirkişi heyetinden kusur raporu almak, ve yine yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde hesap raporu almak ve sonucuna göre kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.