MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, sigortalının iş kazasından vefatı nedeniyle eşi ve çocuklarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine, davacı davacı eş yararına 278.618,95 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi, davacı çocuk Büşra yararına 53.667,54 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi, davacı çocuk İremnur yararına 41.886,36 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatların davalılar .., ... ve ...'dan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden;.. Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde müteveffa işçinin % 35 oranında ortak kusuru bulunduğunun belirtildiği, bilirkişi hesap raporunda .. tablosu uygulanarak asgari ücretin 4.23 katı üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden; Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. nun 50. maddesi, ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. nun 51. maddesi uyarınca (TBK’nun 61. Maddesi) ve aynı Yasanın 142. (TBK’nun 163.) maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı bir dava ile de talep edebilir. Teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanmak için, zarara uğrayanın, daha geniş bir deyimle alacaklının talebi gereklidir. Somut olayda, dava ve ıslah dilekçelerinde maddi ve manevi tazminatların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin açıkça talep edilmiş olmasına rağmen, karar yerinde hükmedilen tazminatlardan davalıların müteselsilen sorumlu olduklarının belirtilmemesi doğru olmamıştır. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Uyuşmazlık, tazminatın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Tazminatın saptanmasında ise; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri,.. 1931 yaşama tablosundan tespit olunan bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş görmezlik ve karşılık kusur oranları, ..tarafından bağlanan peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarının, işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tespit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar.. dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı, hesap raporunun Yargıtay denetimine elverişli olması gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda muhtemel yaşama sürelerinin Dairemizce kabul görmeyen ..-2010 yaşama tablosuna göre tespit edilmesi doğru bulunmamıştır.Yapılacak iş; taraflar yararına oluşan kazanılmış haklar dikkate alınarak, muhtemel yaşama süresinin .. 1931 tablosuna göre tespit edilerek maddi zarar hesabı yaptırılması ve çıkacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz Harcının istek halinde taraflara iadesine, 08/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.