Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12964 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18275 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tsepitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının esas ücretinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtayın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Aynı şekilde 506 sayılı Yasanın 77. maddesinde prime esas gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden ,01.06.1996 tarihli hizmet akdinde davacının personel müdürü olarak işe alındığı,ücret bordrosunda davacının görevinin muhasebe elamanı olduğunun belirtildiği,davacının 01.04.1996-31.12.2008 tarihleri arasında en son 2008/12 .ayda 1800 TL ücretle çalışmasının bildirildiği,dosyada bulunan ücret hesap pusulalarında ücretin Kuruma bildirilen şekilde ve tamamının imzalı olduğu,davacı tarafından imza inkarında bulunulmadığı anlaşılmaktadır.Davacının muhasebe elemanı olarak görev yaptığı,işyerinin ... Kurumu ile olan ilişkilerinde, bordroların düzenlenmesinden sorumlu kişi olarak , kendi muvazaasına dayanamayacağı göz önünde bulundurulmaksızın prime esas ücretin tespitine ilişkin talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 24.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.