Mahkemesi : Burdur 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 15.8.2006No : 790-901Davacı 20.8.1994 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı 20.3.1994 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa'ya göre tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p. e. İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Ş. Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının teslim ettiği ürün bedellerinden 1994,1995,1996,1997,1998,2000,2001,2002 yıllarında tevkifat yolu ile prim kesintisi yapıldığı, istem döneminde 1999,2003,2004,2005,2006, yıllarına ilişkin olarak prim kesintisi yapıldığını gösterir belge bulunmadığı görülmektedir. Yapılacak iş; 1999, 2003, 2004, 2005, 2006 yıllarında her ne kadar prim kesintisi yapılmamış ise de davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu gözönünde bulundurularak öncelikle prim kesintisi yapılmayan yıllarda 2926 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde belirtilen kayıtların olup olmadığı söz konusu kuruluşlardan davacının ziraata elverişli taşınmazlarının bulunup bulunmadığının ilgili tapu idaresinden sorularak tarımsal faaliyetine yönelik zabıta araştırması yapılması ve köy muhtarının da beyanları tesbit edilerek sonuca göre bütün deliller birlikte değerlendirilerek karar vermekten ibarettir.Mahkemece 1.9.1994-31.12.1998,1.1.2000-31.12.2002 tarihleri arasındaki istem döneminin kabulüne ilişkin hüküm doğru ise de yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davcacının tarımsal faliyetinin 1999,2003,2004,2005,2006 yıllarında devam ettiğine ilişkin yazılı bir belge bulunmadığı halde yalnızca tanık beyanları esas alınarak bu yıllarda sigortalılığın tesbitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.