Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12838 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18775 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1995-2007 yılları arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacının 01.10.1995 ile 17.06.2007 tarihleri arasında ... Bakanlığına bağlı değişik okulllarda geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının çalıştığı okulların ... na bağlı olsalar da birbiri ile başka bağlantısı bulunmayan muhtelif lise ve İlköğretim okulları oldukları anlaşıldığından çalışmalarının blok çalışma olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığından bahisle hak düşürücü sürenin geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına 20.03.1996 ile 16.10.2007 tarihleri arasında kesintili ve kısmi olarak dava dışı işyerlerinden hizmet bildirildiği,bunun dışında 16.09.2004-10.06.2005 ,17.02.2006-16.06.2006 ve 21.12.2006-26.01.2007 tarihleri arasında davalı ... Bakanlığına bağlı ... ilçe ... Müdürlüğü işyerinden hizmetinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. Anılan maddede, yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen ve çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların çalıştıklarını, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür. Somut olayda, öncesine ilişkin çalışmanın dava dışı işyerlerinden bildirilen hizmetleri nedeniyle kesintili olup davalı işyerinden de bildirimi olmadığından hak düşümüne uğradığı sabitse de,davacının 16.09.2004-10.06.2005 ,17.02.2006-16.06.2006 ve 21.12.2006-26.01.2007 tarihlerinde davalı işveren tarafından bildirilen hizmetlere bağlanabilen süreleri blok çalışma kabul edilerek bu dönemlerde dava dışı işverenlerden yapılan ve çakışan bildirimleri dışlanıp en azından bu sürelerin hak düşümüne uğramadığı kabul edilmeli ve işin esasına girilmelidir. Yapılacak iş,yukarıda belirtilen şekilde anılan çalışmanın blok halinde gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmak ve hak düşümüne uğramayan dönemleri tespit ederek bu dönem açısından, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, beyanı alınan tanıkların davalı işyerinde çalıştıklarının denetimini sağlamak bakımından hizmet cetvellerini getirtmek, davalı işyerindeki bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmemesi halinde, ... Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 18.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.