Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1278 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18745 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Seydişehir Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ : 31/05/2012NUMARASI : 2006/90-2012/316Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, iş kazasına uğrayan davacı sigortalının maddi ve manevi, eşinin ise manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davacı M.. B..'nın davaya konu kaza nedeniyle uğramış olduğu maluliyetten kaynaklanan iş göremezlik sebebiyle uğramış olduğu maddi zararının ve bakıcı giderinden doğan maddi zararın tazmini anlamında 172.456,22 TL tazminatın, olay tarihi 11/11/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin SGK ödemeleri ile karşılandığı anlaşıldığından fazlaya ilişkin miktar bakımından dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı M.. B..'nın davaya konu kaza nedeniyle uğramış olduğu manevi zararlarının tazmini anlamında 60.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 11/11/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, davacı F.. B..'nın davaya konu olayda eşi olan diğer davacının uğramış olduğu maluliyet sebebiyle uğramış olduğu manevi zararların tazmini anlamında 5000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 11/11/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; iş kazası sonucu davacının sürekli iş göremezlik oranının % 100 olduğu ve yardıma muhtaç durumda olduğunun belirtildiği, SGK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, olayın meydana gelmesinde, davacı işçinin % 10, davalı işverenin % 90 oranında kusurlu bulunduklarının belirtildiği, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda davacının dönem zararları ve bakıcı gideri toplamından sürekli iş göremezlik ve kusur oranı ile ilk peşin sermaye değerinin ve geçici iş göremezlik ödeneğinin tenzil edilmesi sonucu karşılanmamış zararının 172.456,22 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.Şüphesiz başkasının bakımına muhtaç kalan sigortalının, bakım giderleri de maddi zarar olarak ortaya çıkar. İşgöremezlik oranı % 100 ise kazalının mutlaka bakıma muhtaç olduğunun kabulü gerekir. Bakıcı gideri hesaplanırken PMF yaşam tablosu kullanılmaktadır. Kazalının, iş kazası nedeniyle uğradığı gelir kaybının hesabının sözü edilen tabloya göre yapılması, geleceğin varsayıma göre belirlenmesi yönünden yerindedir. Ancak işgücünü kaybeden kazalının sağlıklı bir insan için geçerli olan PMF yaşam tablosuna göre belirlenen bakiye ömrü boyunca bakıcı giderinin bulunacağının kabulü yerinde değildir. Ayrı bir bakiye ömür belirlenmesi mümkün olmadığına göre davacının halen ve bakiye ömrü içerisinde de sürekli bakıcı çalıştırmayıp aile içi bakım dayanışmasından yararlanacağı da gözetilerek hakim, burada hakkaniyet indirimi ile uygun bir bakıcı giderine hükmetmelidir. Yapılacak iş; hükme esas alınan hesap raporunda belirtilen iş gücü kaybı nedeniyle oluşan maddi tazminat v e bakıcı gideri nedeniyle oluşan maddi tazminat ayrı ayrı belirtilip iş gücü kaybı nedeniyle oluşan maddi tazminattan Kurum tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değeri ve geçici işgöremezlik ödeneğini tenzil etmek, ayrıca belirlenen bakıcı gideri nedeniyle oluşan maddi tazminattan da uygun bir miktar hakkaniyet indirimi yapılarak çıkacak sonuca göre kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.