Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12774 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18526 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A RDava, sigortalının vefatı nedeniyle yakınlarının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Dosya kapsamından, davacılar vekilinin 10/11/2015 tarihli dilekçesi ile vekillik görevinden istifa ettiği, istfia dilekçesinin ve yeni durulma gününün davacı ...'a tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelmediği gibi mazeret de bildirmediği, dosyanın 24/03/2016 tarihli duruşmada işlemden kaldırıldığı ve üç aylık yasal süre içerisinde taraflarca yenilenmemiş olduğu gerekçesiyle HMK’nun 150/1. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, hakim, davanın taraflarını kanuna uygun bir şekilde davet edip onları dinlemeden kararını veremez (HUMK m.73, HMK m.27). HMK'nın 147. maddesinde de, tarafların ön inceleme aşamasından sonra tahkikat için duruşmaya davet edileceği, gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan hazır bulunulmaması halinde yokluklarında duruşmaya devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyeceklerinin bildirileceği düzenlenmiş, bu husus HMK'nın 186. maddesinde de aynı şekilde vurgulanmıştır. Bu kapsamda, mahkemece davanın taraflarına çıkarılan tebligatta, Tebligat Yasası'nda sayılan hususların bulunmasının yanında, HMK'nın 147. ve 186. maddelerindeki “belli edilen günde mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde tahkikata yokluklarında devam edileceği ve hüküm verileceği” meşruhatının bulunması gerekir. Davacıya tebliğ edilen belgeye bu meşruhat verilmediği gibi sonradan bu eksiklik de giderilmemiştir. Bu itibarla, meşruhat içermeyen tebliğ belgesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması hatalı olmuştur.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 18/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.