Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12745 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17009 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi 2-... Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, trafik - iş kazasından vefata dayalı davacı sigortalı yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı işveren şirketin iş kazasının gerçekleşmesinde kusurunun olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Davalı şirkette tır şoförü olarak çalışan ’nun, Bursa’dan yüklediği içeçekleri ilçesinde teslim ettikten sonra, Bursa'ya dönüş istikametinde iken, ilçesi sınırları içerisinde otoyolda seyrederken, kendi şeridine geçen ...'e ait araca şoför mahallinin bulunduğu kısımdan çarpması neticesinde vefat ettiği anlaşılmıştır Dosya kapsamında bulunan 22.02.2012 tarihli bilirkişi heyeti raporunda kazalının %80, kazalının çarptığı aracın şoförü ...’in %20 kusurlu olduğu, işverenin ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, 18.06.2013 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ise davalı işveren şirkete %50, kazalıya %30, dava harici araç şoförüne ise %20 kusurlu olduğu, 28.02.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ise davalı işveren şirkete %30, kazalıya %50, dava harici araç şoförüne ise %20 kusur yüklendiği, bilirkişi kusur raporlarındaki kusur oranlarının birbirini doğrulamadığı, mahkemece davalı işveren şirketin kusursuz olduğunun tespit edildiği rapora itibar edilerek davanın reddine karar verildiği açıktır. İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu iş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur. Gerçekten, olayda İş Kanunu'nun 77. maddesinin öngördüğü koşullar göz önünde tutularak ve özellikle davacının ehliyet durumu, günde kaç saat çalıştığı, bu çalışma saatleri içinde birden fazla yerlere sefer yapıp yapmadığı, bu çalışma saatleri içerisinde kendisine yardımcı şoför verilip verilmediği, ne kadar süre istirahat yapması gerektiği, kazanın gerçekleştiği an itibariyle yorgun olup olmadığı, aracın teknik bakım ve kontrollerinde eksiklik olup olmadığı, yapılan işin niteliğine göre, iş ile ilgili ve işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerine göre işverenin işyerinde alması gerekli önlemleri alıp almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranları saptanmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş; yukarıda belirtilen eksiklikler tamamlanarak trafik-işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine konuyu yukarıda açıklandığı biçimde incelettirerek tarafların kusur oranlarını belirler şekilde yöntemince rapor almak, alınan raporu, mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve buna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 18.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.