Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12727 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22458 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, davalılardan işverene ait işyeride Ekim 2001-14/04/2014 tarihleri arasında tam gün ve aylık 30 günlük çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A RDavacı, davalı ...'na bağlı olarak 2001 yılı Ekim ayından itibaren usta öğretici olarak geçen çalışmaların tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 18/10/2001 tarihinden itibaren davacının davalı ...'na bağlı çeşitli okul ve işyerlerinden bir kısım çalışmalarının davalı SGK'ya bildirildiği, 20/06/2007-04/07/2007 tarihleri arasındaki 11 günlük çalışmanın sicil sayılı Halk Eğitim Merkezi ASO Müdürlüğü işyerinden bildirildiği, Merkezi yetkilileri tarafından düzenlenen tutanakta, davacının 20/06/2007-04/07/2007 tarihleri arasında Eğitici Anne Çocuk Bakım Kursunda görev aldığının ve hafta içi her gün 09:00-16:45 arasında çalıştığının belirtildiği, Haziran/2007 Ek Ders Ücret Bordrosunda davacının 8 gün boyunca günde 8 saat çalışmasının bulunduğu, dinlenen davacı tanıklarının davacının anasınıfında ücretli öğretmen olarak görev yaptığını beyan ettikleri, davacının ...'na bağlı diğer işyerlerinde geçen çalışmalarına ilişkin kayıtların dosya kapsamına alınmadığı anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Öte yandan, davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kurumudur. Bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Yapılacak iş, öncelikle davacıdan davalı ... nezdinde usta öğretci olarak mı yoksa anasınıflarında ücretli öğretmen olarak mı çalıştığı sorularak bu hususu açıklığa kavuşturmak, Burdur Milli Eğitim Müdürlüğü'nden davacının şahsi sicil dosyasını istemek, davacının çalışmalarıyla ilgili puantaj kayıtları, ücret bordroları ve diğer bilgi ve belgeleri istemek, ücretin nasıl ödendiğini ortaya koymak, uyuşmazlık konusu dönemde görev yapan müdür, müdür yardımcısı, şef, memur ve hizmetli gibi görevlilerin beyanlarına başvurmak, davalıya ait işyerinin dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar resen saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, davacının anasınıfı öğretmeni olarak çalıştığının anlaşılması halinde ihtilaf konusu dönemin tamamı için her yıl anasınıflarının hangi tarihlerde açık olduğunu ve tüm gün mesai yapılıp yapılmadığını araştırmak; her yıl için okula geliş ve ayrılış saatleri de göz önüne alınarak davacının günlük girilen ders saati itibariyle mesaisini tam gün olarak davalı işveren nezdinde geçirip geçirmediği, diğer bir anlatımla bir günlük çalışma mesaisinin tümünü davalı işyerine hasredip etmediği saptamak ve sonucuna göre karar vermek, 20/06/2007-04/07/2007 tarihleri arasında Eğitim Merkezine ait sicil sayılı işyerinde geçen çalışma yönünden ise, davacının bu dönemde günde 8 saat çalışarak günlük mesaisinin tamamını davalı işyerine hasrettiği anlaşıldığından 20/06/2007-04/07/2007 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespitine karar vermekten ibarettir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 18/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.