Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12709 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20335 - Esas Yıl 2015





Davacı, prim tahakkuk itiraz komisyonu kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davalı Kurumun 19.03.2014 tarih 2014/3 sayılı prim tahakkuk itiraz komisyon kararının iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı Kurum tarafından davacıların adresindeki konutlarında tarihinde fiili denetim yapıldığı, davalı ve eşinin tarihinden itibaren temizlik, bahçıvanlık ve diğer işlerde, elden 300 Lira ve bankadan 300 Lira olmak üzere 600 Lira ücretle çalıştıklarını beyan ettikleri, davalı Kurum tarafından davalı 'ın banka kayıtlarının getirtildiği ve davalının 06.02.2004-29.07.2013 tarihleri arasında çalıştığının kabulü ile davacılardan bu tarihlere ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmesinin istendiği, davacıların 07.03.2014 tarihli itirazlarının, iptali istenen tarihli komisyon kararı ile reddedildiği, davacıların ibraz ettiği tarihli kira sözleşmesinden davalı 'ın tarihinden itibaren fiili denetim yapılan adreste kiracı olarak oturmasın??n kararlaştırıldığı, davalı 'ın davacılar adına inşaat işinden tescilli sicil numaralı işyerinden 01.06.1997-30.08.2001 tarihleri arasında hizmetinin bildirildiği, bu çalışmalarına ilişkin ibranamenin 01.11.2001 tarihinde tanzim edildiği, davalı 'ın 2002/1.döneminden 03.05.2014 tarihine kadar dava dışı bir çok işyerinden hizmetinin bildirildiği anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı yasanın 79/5, 6 ve 5510 Sayılı Yasanın 86. maddesidir. Anılan maddelere göre; işverenin tebliği edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ilgili kurum ünitesine itiraz edilebileceği, itirazın reddi halinde, işverenin kararın tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemeye başvurabileceği hükmü öngörülmüştür.  .../....Somut olayda, süresinde açıldığı anlaşılan işbu davada, davalı 'ın banka kayıtlarından 06.02.2004 tarihinden itibaren düzenli olarak davacı 'ın şahsen ve ortağı olduğu şirket üzerinden ödeme yapıldığının anlaşılması, davacıların davalı Kurum denetmenine verdikleri imzalı beyanlarında, davalı 'ın denetim yapılan çiftlik evinde ailesi ile birlikte kaldığını, çimleri biçip havuzla ilgilendiğini, bekçilik yaptığını ve bahşiş olarak 600 Lira verdiklerini ve kira almadıklarını beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında artık davalı Kurum işleminin dolayısıyla iptali istenen komisyon kararının yerinde olmadığından söz edilemeyeceği göz önünde bulundurulmadan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 17.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.