MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/05/2008-10/05/2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Yerel Mahkeme, davalı işveren vekiline tebliğ edilen kararı, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8. maddesi hükmüne göre 8 günlük sürede temyiz etmediği gerekçesiyle HUMK'unun 432.maddesinin 4.fıkrası uyarınca 12.05.2014 tarihli Ek Kararı ile temyiz isteminin reddine karar vermiştir. Davalı vekili, 26.05.2014 tarihinde tebliğ edilen temyiz talebinin reddine dair ek kararı, 05.06.2014 tarihinde temyiz süresi geçtikten sonra temyiz etmiştir.O halde, 1.6.1990 Tarih ve 1989/3 E. 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı da gözönünde tutularak davalı işveren vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden reddi cihetine gitmek gerekmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine,Dava, davacının 01.05.2008-10.05.2011 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı tarafından davacı adına 10.05.2011 tarihli işe giriş bildirgesinin düzenlendiği ve 10.05.2011-01.11.2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının Kurum kayıtlarında gözüktüğü, davacının davalı şirket ortaklarından ..ın damadı ve yeğeni olduğu, davacının 01.01.1990-31.03.1993, 01.01.1995-05.03.2009 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa uyarınca sigortalılığının bulunduğu, 01.01.1990-30.04.1992 ve 06.09.1994-31.12.1999 tarihleri arasında vergi kaydının,11.01.1990-10.05.2011 tarihleri arasında ...-.. isimli işyeri nedeni ile ticaret sicili kaydının, 03.12.1997-30.05.2011 tarihleri arasında oda kaydının bulunduğu, nizalı dönemin tamamına ilişkin dönem bordrolarının alınmadığı ve dinlenen tanıkların hizmet cetvelleri de alınmadığından nizalı dönemin tamamında çalışması olan kişilerden olup olmadığının tespit edilemediği anlaşılmaktadırDavanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Somut olayda; davacının nizalı döneme ilişkin bağ-kur sigorta kaydı bulunup, vergi kaydı bulunmasa da, davacının ... isimli işyeri kaydının bulunduğu ve ticaret sicili kaydının 10.05.2011 tarihine kadar devam ettiği, davacının davalı ile aralarındaki akrabalık ilişkisi de gözönüne alındığında, davacının kendi adına mı davalı adına mı çalıştığı hususlarının yeteri kadar araştırılmıksızın sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Giderek, davacının önce başlayan ve devam eden sigortalılığının 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılık olup, davacının SSK'lı çalışmaya devam ederek 506 sayılı Yasa kapsamında emekliliğe yönelik bir hizmet elde etmeye yönelik çabası olup olmadığı hususunun hassasiyetle irdelenmesi gerekecektir.Yapılacak iş,işyerine ait ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarını getirterek, bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, tanık olarak ifadesine başvurulanların hizmet cetvellerini Kurumdan istemek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ...Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek, davacının kendi adına davalı işyerinin bir bölümünde kendisine ait işyerinin olup olmadığı, çalışmasının kendi adına mı, davalı adına olup olmadığı hususları ile davalı işyerinden çalışmaları karşılığında ücret alıp almadığı, ücrete ilişkin belgelerin bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve tüm bu hususlarda tanıkların yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temiyz harcının istek halinde davalılardan Çamoğulları Otom. Tic. Ltd. Şti.'ne iadesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.