MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, sigorta başlangıç tarihinin 10.04.1986 olduğunun ve eksik ödenen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının sigortalılık başlangıcının 10/04/1986 tarihi olduğunun ve buna göre yaşlılık aylığı miktarının yeniden tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile “davacının sigorta başlangıç tarihinin 10/04/1986 olduğunun tespitine, davacının 10/04/1986-02/11/2006 tarihleri arasındaki süreleri borçlandığının, 01/05/2012 tarihindeki yaşlılık aylığının ek ödeme hariç 884,12 TL olduğunun ve her bir yaşlılık aylığı farkının dava tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine” şeklinde karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 01/01/1965 doğum tarihli olan davacının Türk vatandaşı olup 06/12/2011 tarihinde yurtdışı borçlanması talebinde bulunduğu, Kurum tarafından tahakkuk edilen borçlanma cetvelinde 05/03/1991-27/09/2011 tarihleri arası 7402 günlük süreye mukabil bedelin davacıya borç olarak çıkartıldığı, bu sürelere ilişkin borçlanma bedelinin 06/04/2012 tarihinde davacı tarafından ödendiği, davacının Türkiye'de 22/11/2011-24/01/2012 tarihleri arasında geçen 63 günlük 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalı çalışmasının Kurum'a bildirildiği, 06/04/2012 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talebine karşı davacının 01/05/2012 tarihinden itibaren 4/1-(a) maddesi kapsamında yaşlılık aylığını almaya hak kazandığı, Kurum tarafından yaşlılık aylığı bağlama kararında 05/03/1991 tarihinin sigortalılık başlangıcı olarak esas alındığı, yurt dışı borçlanması ile birlikte 1991-2012 yılları arası kazanç miktarları hesap edilerek davacıya aylık 740,76 TL yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının yaşlılık aylığının eksik ödendiğinden bahisle 06/03/2013 tarihinde Kurum'a başvurduğu, Kurum'un 07/03/2013 tarihli yazısı ile yaşlılık aylığının hesaplanmasında herhangi bir yanlışlığın yapılmadığının davacıya bildirdiği, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya ibraz olunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; 3201 sayılı Kanun'un 5' inci maddesinin 1' inci fıkrasına göre Kurumca yapılan borçlanma tahakkuk işlemi yerinde olduğu gibi Kurumca düzenlenen borçlanma cetvelindeki süreye ait borçlanma bedelinin herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan ödenmesi karşısında yaşlılık aylığının hesaplanmasına ilişkin Kurum işlemi yerindedir. Öte yandan Kurumca davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 05/03/1991 tarihi olarak kabul edilip yaşlılık aylığı bağlandığından davacı tarafından 10/04/1986 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitinin talep edilmesinde davacının hukukî yarar bulunmamaktadır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir. O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.