Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12610 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1485 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, ... sigorta başlangıcı olan 15/09/1980 tarihinin ...'deki sigorta başlangıcı olarak kabulüyle, yaşlılık aylığı fark alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının ... sigorta başlangıç tarihi olan 15/09/1980 tarihinin ...'deki sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinin ve buna göre yaşlılık aylığı miktarının yeniden tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 05/05/1959 doğum tarihli olan davacının Türk vatandaşı olup yurt dışı ...'da geçen hizmetlerinin 15/09/1980 tarihinden itibaren başladığı, 18/05/2011 tarihinde yurtdışı borçlanması talebinde bulunduğu, Kurum tarafından tahakkuku gerçekleştirilen borçlanma cetvelinde 01/01/1991-31/12/2010 tarihleri arası 7200 günlük süreye mukabil bedelin davacıya borç olarak çıkartıldığı, bu sürelere ilişkin borçlanma bedelinin 08/07/2011 tarihinde davacı tarafından ödendiği, 26/07/2011 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talebine karşı davacının 01/08/2011 tarihinden itibaren 4/1-(b ) maddesi kapsamında yaşlılık aylığını almaya hak kazandığı, Kurum tarafından ...'de sigortalılık başlangıcı bulunmayan davacının 4/1-(b) sigortalılığının tescil tarihi olan ve tahakkuku gerçekleştirilen yurt dışı borcunun tamamen ödendiği tarih olan 08/07/2011 tarihinden itibaren borçlanılan gün sayısı olan 7200 gün kadar geriye doğru gidilmek suretiyle 08/07/1991 tarihinin sigortalılık başlangıcı olarak esas alındığı, davacıya aylık 834,74 TL yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının yaşlılık aylığının eksik ödendiğinden bahisle en son 03/05/2013 tarihinde Kurum'a başvurduğu, Kurum'un 23/06/2013 tarihli yazısı ile yaşlılık aylığının hesaplanmasında herhangi bir yanlışlığın yapılmadığını davacıya bildirdiği, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya ibraz olunduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; 3201 sayılı Kanun'un 5' inci maddesinin 1' inci fıkrasına göre Kurumca yapılan borçlanma tahakkuk işlemi yerinde olduğu gibi Kurumca düzenlenen borçlanma cetvelindeki süreye ait borçlanma bedelinin herhangi bir ihtirazî kayıt konulmadan ödenmesi karşısında yaşlılık aylığının hesaplanmasına ilişkin Kurum işlemi yerindedir. Öte yandan Kurumca davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 08/07/1991 tarihi olarak kabul edilip yaşlılık aylığı bu tarih esas alınarak bağlandığından 15/09/1980 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitinin talep edilmesinde davacının hukukî yarar bulunmamaktadır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.