MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, Davalı, maluliyet oranının tespitiyle maluliyet aylığı bağlanmasına Davalı. Davacı, haksız itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine karar vermiştir.Hükmün davalı Davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının iş göremezlik derecesinin tespiti ile sürekli iş göremezlik gelirinin hangi tarihte ve hangi miktar ile bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Birleşen dosyada ise davacı Kurum vekili, davalı ...'nun 01/10/2011 tarihinden itibaren devam eden sigortalı çalışmalarının fiili olmadığı için iptal edildiğini, bu nedenle davalının yapmış olduğu ... giderleri nedeniyle davalıya karşı icra takibine başlandığını, davalının itirazı sonucunda icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne, davacının beden çalışma gücünün %60'nın kaybettiğinin ve maluliyet başlangıç tarihinin 07/08/2012 tarihi oldu??unun tespitine, Bu dosya ile birleşen davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılmış olan itirazın iptali davasının reddine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir. 1- Davacı ... tarafından davalı Kurum aleyhine açılan Maluliyet aylığı bağlanmasına yönelik davanın incelenmesi: 5510 sayılı Yasanın 'Malûllük sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları' başlıklı 26. maddesinde “Malûllük sigortasından sigortalılara sağlanan hak, malûllük aylığı bağlanmasıdır. Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının; a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması, b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması, c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel ... sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.” hükmü bulunmaktadır. 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesine göre de, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek ... kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili ... hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan ... kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen ... hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun ... kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş ... kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek ... Kurulunca karara bağlanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, ... Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.” Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen ... sunucularının ... kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum ... Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) ... Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda ... Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum ... Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek ... Kurulunca inceleneceği bildirilmiştir. Kural olarak Yüksek ... Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek ... Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme ... Kurumu giderek ... Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir. Somut olayda; Sosyal Sigorta Yüksek ... Kurulu Raporu ile ... Kurumu ... Dairesinin raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Bu çelişkinin giderilmesi için ... Kurumu Genel Kurulundan rapor alınması ve 5510 sayılı Yasanın 26. maddesindeki şartların sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Sosyal Sigorta Yüksek ... Kurulu Raporu ile ... Kurumu ... Dairesinin Raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi ve davacının maluliyet oranı ile maluliyet başlangıç tarihinin tespiti için ... Kurumu Genel Kurulundan rapor alındıktan sonra bunun sonucuna göre ve 5510 sayılı Yasanın 26. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesinden sonra karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2- Davacı Kurum tarafından davalı ... aleyhine açılan İtirazın İptaline yönelik davanın incelenmesi: 6100 sayılı HMK'nın 'Davaların Birleştirilmesi' başlıklı 166/4. maddesinde “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” denilmektedir. Somut olayda; müfettiş incelemesi ile davalı ...'nun 01/10/2011 tarihinden sonraki çalışmalarının fiili olmadığının tespit edilmesinden sonra söz konusu çalışmalarının Kurum tarafından iptal edildiği, bunula birlikte davalının yapmış olduğu ... harcamalarının davalı adına borç olarak kaydedildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle davalıya karşı takibe başlandığı, davalının bu takibe itirazı sonucunda da davacı Kurum tarafından itirazın iptali davası açıldığı, söz konusu itirazın iptali davası ile yukarıda bahsi geçen maluliyet aylığı bağlanması davasının tarafları benzer ise de sebeplerinin ve konularının birbirlerinden farklı olduğu, iki dava arasında bir bağlantı bulunmadığı, birlikte incelenip karara bağlanmasına gerek olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, söz konusu itirazın iptali davasının tefrik edilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, asıl davanın davalısı ve birleşen davanın davacısı olan Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.