Mahkemesi : Zonguldak 2. İş MahkemesiTarih : 4.5.2006No : 186-194 Davacı meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının meslek hastalığı sonucu oluşan sürekli işgöremezlik oranında % 4,2, artış nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, Sağlık Bakanlığı Z. U. M. Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin 28.2.2006 gün ve 267 sayılı raporuna göre dava kabul edilmişse de eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.Davalı yanca, sürekli işgöremezlik oranını belirleyen adı geçen hastane raporuna itiraz edildiğine göre, 31.10.1967 tarihinde % 22 olarak belirlenen işgöremezlik oranının %.26,2 oranına ulaşmasının tıbben olanaklı olup olmadığı konusunda, öncelikle 506 sayılı Yasanın 109. maddesinde öngörülen prosedür uyarınca Kurum Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınması zorunludur. Ancak, bu rapora karşı somut verilere dayanan bir itiraz olursa Adli Tıp Kurulundan rapor alınarak sonuca gidilir. Yasal prosedür işletilmeden yukarıda yazılı hastane raporu ile yetinerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Kabule göre de; davacıdaki meslek hastalığı oranının 31.10.1967 tarihinde % 22 olarak belirlenerek, bu oran üzerinden mahkemece manevi tazminata hükmedildiği, ancak daha sonra mesleki pnömokonyoz hastalığının niteliği dikkate alındığında, işgöremezlik oranının azalması olağan olmamakla birlikte, davacıdaki işgöremezliğin 26.8.1988 tarihinde % 12 oranına indiği ve 28.2.2006 tarihinde de tekrar % 26,2, oranına yükseldiği, % 22 oranındaki işgöremezlik üzerinden mahkemenin 10.11.1971 tarih ve 1690 sayılı kararı ile manevi tazminata hükmedilmediğine göre maluliyetteki azalma nazara alınmaksızın % 22'den % 26,2 'ye artış itibariyle aradaki % 4.2 oranındaki fark üzerinden sonuca gidilmesi gerekirken hangi fark üzerinden tazminata hükmedildiği belirlenmeksizin işgöremezlik oranındaki iniş ve artışlar üzerinden belirsiz şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.