Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12315 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 3310 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Ordu 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 27.1.2006No : 137-12Davacı SSK'ya bildirilmeyen 1039 günlük hizmet sürelerinin ve bildirilmeyen çalışmalarının asgari ücret üzerinden belirtilen süreler hariç olmak üzere her ay tam gün çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 01.10.1990-11.02.2000 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.Dosyada toplanan delillerden, dava dışı P. Gıda Tic. San. Ltd. Şti. B. caddesi no 25. . adresinde faaliyet göstermekte iken, işyerini 04.11.1996 tarihinde U.Yolu 7. km. . adresine taşıdığı ve çalışan işçiler 31.12.1997 tarihinde işten çıkarılarak, aynı yerde faaliyet gösteren P.- K.F.E.San.ve Tic. AŞ.’ nin işçisi olarak 05.01.1998 tarihinden itibaren tekrar girişlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, nizalı hizmetlerin bir kesimi işyerini devreden işveren P. Gıda Tic. San. Ltd. Şti.’nde geçtiğinden bu şirket dahili dava edilerek davaya devam edilmesi gerekirken, davanın sadece P.-K.l F. E. San. Ve Tic.AŞ. ile yürütülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır.Mahkemece yapılacak iş davacıya bu yönde önel vermek ve işyerini devreden işverene de dava yöneltilerek yargılamayı birlikte yürüterek, buna göre kanıtlar toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve iki şirket arasında organik bağ olup olmadığı her iki şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilerek tesbit edilmesi gerekirken yanlış nitelendirme sonucu bu husus zabıta araştırması ile tesbit edilmek suretiyle sonuca gidilerek eksik taraf teşkili ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.