Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12257 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 7688 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Düzce 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/02/2007NUMARASI: 502-34Davacı, 1994 yılından itibaren sigortalı olduğunun ve sigortalılık başlangıcının 1994 olarak tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.Davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre, sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Dosya içeriğinden, davacının sattığı ürün bedelinden tarım Bağ-Kur'a ilk prim kesintisinin 19.4.1995 tarihinde yapıldığı, davacının Gölkaya ziraat odası ile Tarım Kredi Kooperatifi’nde kaydının olmadığı, Düzce Ziraat Odasında kaydının bulunup bulunmadığının mahkemece araştırılmadığı 1990-2010 yılları arasını kapsayan arazi kira sözleşmesinin bulunduğu görülmektedir. Sigortalılığın başlaması için ürün bedelinden prim kesintisinin yapılması yeterli olup mahkemece davacının kesintinin bulunduğu 1.5.1995-31.12.1995 tarihleri arasında sigortalı olduğunun tesbitine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve eksik araştırma sonucu istemin tümden reddine karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş; 1996-2006 arasındaki yıllara ilişkin davacıya varsa ürün sattığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak, buralardan ürün bedellerinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek, davacının Pancar Ekiciler Kooperatifi ile Düzce Ziraat Odası'nda kaydının olup olmadığını araştırmak, Ziraat Bankası’ndan kredi kullanıp kullanmadığını saptamak ve azaların bilgilerine başvurmak ve tüm delilleri bir arada değerlendirilerek sonuca gitmektir.Mahkemenin kabulüne göre de; davanın reddine karar verildiği halde davalı Kurum yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi hatalıdır.Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.7.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.