Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12225 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19506 - Esas Yıl 2015





Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddi ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 'Hükmün Kapsamı' başlıklı 297/1-(c) bendinde hükmün “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” kapsaması gerektiği belirtilmektedir. Somut olayda; tanık dinlenildiği ancak dinlenen komşu işyeri tanıklarının hizmet cetvelleri alınmadığından davalı işyerine komşu işyeri sahibi yahut işyeri çalışanı olup olmadığının tespit edilemediği giderek bir kısım tanık beyanlarından davacının davalı işyerinde yönetici olarak çalıştığı, bir kısmının beyanında ise işletmeye ortak olduğu anlaşılmasına rağmen, mahkemece, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin yazılmasından sonra yukarıda bahsi geçen HMK'nın 297/1-(c) bendinde belirtilen diğer hususlara değinilmeden, hangi tanığın beyanına hangi nedenlerle üstünlük tanındığı hususları tartışılmadan ve gerekçesinde gösterilmeden hüküm sonucuna geçildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 06.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.