Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12208 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20721 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, 1987-2000 yılları arasında çalıştığının ve emekli aylığının haksız iptal edildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, davacının sigorta kayıtlarındaki hatalı kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirttiği gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacının 01.05.1987 tarihinden itibaren dava dışı 7420 numaralı ... Belediyesi işyerinde çalışmalarının olduğu ve bu işyerindeki 01.05.1994-30.04.2000 tarihleri arasında geçen çalışmaları da kabul edilerek 12.10.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, davalı ...'un 30.04.2013 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunması üzerine, davalının da 10.07.1984-15.07.2007 tarihleri arasında ... Belediyesi'ndeki çalışmaları üzerinde inceleme yapıldığında, davalı ...'a ait 01.05.1994-30.04.2000 tarihleri arasında 1320 günlük çalışmalarının bordro kayıtlarında sigorta sicil numarasının yanlış yazılması nedeniyle davacıya yazıldığının tespit edildiği ve davacıya 01.05.1994 tarihinden itibaren yazılan çalışma sürelerinin iptal edildiği ve sonucunda prim gün sayısının düşmesi nedeni ile aylık şartları oluşmadığından aylığının iptal edildiği ve yapılan ödemelerin borç kaydedildiği anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Somut olayda; tanık dinlenildiği ve tanıkların nizalı dönemde çalışması olan kişiler olmasına rağmen ve davacının çalışmasının ne zaman bittiği hususunda bilgilerinin olmadığı, beyanlarının sonuca etkili olmadığı ve başkaca araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.Yapılacak iş, davalı Kurum ve işverenden imzalı ücret bordroları var ise istemek ve davacı ve davalıya ait şahsi sicil dosyaları celbedilip, karışıklığın nereden kaynaklandığı hususları açıkça ortaya konulduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 06.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.