MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davalı Kurum tarafından davacıya gönderilen takip sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, ödeme emirlerine konu 2004/1-2-3-4-5-6-7. aylara ilişkin kurum alacağının zamanaşımına uğradığı ve 2004/8-9-10-11-12., 2005/3-5-6. aylar yönünden ise davacının şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davanın süresinde açıldığı, dava konusu ödeme emirlerinin dava dışı Ltd Şti'ye ait 1070192 sicil numaralı işyerinin 2004/1-12. aylar ile 2005/3, 5, 6. aylara ilişkin prim işsizlik primi ve damga vergisi borcundan kaynaklandığı, davacının adı geçen şirketin ortağı olduğu anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanaklarını oluşturan, 506 sayılı Yasa’nın 80/12. maddesinde; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkililerinin Kurum'a karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Yasa'nın 88. maddesinde de Kurum'un sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun'da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kurum'a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.Öte yandan, 6183 sayılı Yasa'nın 35. maddesinde de, ( Değişik madde: 22.07.1998 - 4369/21. m. ) limited şirket ortakları ( Değişik ibare: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m. ) şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.Somut olayda, davacı, şirket ortağı olma dışında üst düzey yönetici veya şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığından, kamu alacağından sorumluluğu 6183 sayılı Kanun'un limited şirket ortağının amme borçlarından sorumluluğuna ilişkin 35'inci maddesidir. Bu nedenle, 2004/1-2-3-4-5-6-7. aylara ilişkin kurum alacağının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle bu aylara ilişkin ödeme emrinin iptali doğru ise de davacının 2004/8-9-10-11-12., 2005/3-5-6. aylar yönünden 6183 sayılı Yasanın 35. maddesi gereğince sermaye hissesi oranında sorumluluğu bulunmaktadır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.