Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının davalı işyerinde 1997- 12.05.2012 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Davanın yasal dayanaklarından biri 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarl??lıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 2000/5 ila 26.12.2000 tarihleri arasında dava dışı işyerinde çalıştığı, 23.01.2004- 30.04.2004 ve 22.09.2005- 10.05.2012 tarihleri arasında tarihleri arasında davalı işyerinde sigortalı çalışmasının bulunduğu, davalı işyerinin 20.08.2002 tarihinden itibaren kanun kapsamında olduğu, davalı şirketin ticaret sicil müdürlüğü nezdinde tescil tarihinin 13.05.2002 olduğu, dönem bordrolarının gönderildiği, davacının 12.11.2001-12.05.2003 tarihleri arasında askerlik yaptığı, 22.09.2005 tarihli işe giriş akdi bulunduğu, davacı ve davalı tanıklarının dinlendikleri, çelişkili beyanlarda bulundukları anlaşılmaktadır. .../...Davalı şirketin ticaret sicil müdürlüğü tescil tarihi olan 13.05.2002 tarihinden öncesine ilişkin davacının çalışma iddiası kabul edilemez. Davacının 12.11.2001-12.05.2003 tarihleri arasında askerlik görevini ifa etmesi nedeniyle 12.05.2003 tarihi sonrası için yapılacak iş; dava konusu dönemde müfettiş denetimi olup olmadığını araştırmak, dava konusu dönemin tamamında çalışan bordro tanıklarını dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının işe giriş ve çıkış süreleri ile çalışmanın kesintisiz devam edip etmediğini net belirlemek, ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.O halde davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan Seyitoğlu Gıda İnş. Ltd. Şti.'ne iadesine, 04.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.