Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12072 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17212 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenlere göre Davacının tüm, Davalıların ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının iş kazalarına dayanan maluliyetleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda 20.11.2001 tarihli iş kazası nedeniyle 87.461,76 TL maddi tazminat ile 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacı vekilinin 30.10.2009 tarihli dava dilekçesi ile, 1.000 TL Maddi ve 70.000 TL Manevi tazminat talebinde bulunduğu, davacının 20.11.2001 tarihli iş kazası nedeniyle %11 oranında malul olduğu, iş kazası nedeniyle davalı asıl işveren şirketin % 90, davalı alt işveren şirketin ise % 10 kusurunun bulunduğunun tespit edildiği, davacı vekilince sunulan 02.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat isteminin 87.461,76 TL'ye artırıldığı, talep artırım dilekçesinden sonra davalılar vekillerinin süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık bu tür davalarda T.B.K' nın 146.maddesi (B.K.’nun 125.md) gereğince uygulanmakta olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Bedensel zararın gelişim gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir. Somut olayda maddi tazminatın 30.10.2009 tarihli dava dilekçesinde fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutularak kısmi dava olarak talep edildiği ortadadır. Bu duruma göre zamanaşımı süresi dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat yönünden dava tarihi itibariyle kesilerek, bakiye alacak miktarı yönünden işlemeye devam edecektir. Hal böyle olunca, davacı vekilince sunulan 02.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi niteliğindeki talep artırım dilekçesine karşı davalılar vekillerince süresi içinde sunulan zamanaşımı def'ilerin değerlendirilerek, maddi tazminat istemine ilişkin dava dilekçesinde talep edilen miktarla sınırlı olarak bir karar verilmesi gerekirken; ıslah edilen kısmı da kapsayacak şekilde maddi tazminat isteminin tam kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine 04.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.