Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.2-Dava, 08.03.2007 tarihli iş kazasında yaralanarak % 8,2 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.Mahkemece, 57.311,84 TL maddi, 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,karar verilmiştir.Sigortalının yada iş kazasında ölüm halinde hak sahiplerinin açtıkları maddi tazminat davalarında maddi zarar kazalının gerçek net ücreti üzerinden yapılacak hesaplama ile belirlenmelidir. Zararın belirlenmesinde sigortalı işçinin hesaba esas alınacak ücreti büyük önem taşır. Zira, hesap tarihine kadar bilinen ücretlerden, hesap tarihinden sonraki dönem için ise son ücreti baz alınarak bilinen dönem zararı hesaplanacak, gelecek dönem zararın da hükme en yakın tarihteki son ücretinin gelecek yıllar için %10 artış ve %10 iskontolama yapılarak bulunacaktır. Bu nedenle maddi tazminat davalarında ücretin belirlenmesi öncelikle halledilmesi gereken ön meseledir. Bu davalarda hesaplama en kötü ihtimal ile asgari ücretten yapılmalıdır. Asgari ücretin altındaki bir miktar üzerinden maddi zarar hesaplaması yapılamaz. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılama sırasında resen dikkate alınmalıdır. Davacı tarafca asgari ücretin üzerinde ücret alma iddiasında bulunulmamış, ücret ile ilgili hiçbir belge ileri sürülmemiş ve işçinin ücreti kanıtlanamamış ise hesaplama asgari ücret üzerinden yapılır. Kural olarak yukarıda da değinildiği gibi işçi niteliksiz bir iş yapmakta ise hesaplama asgari ücretten yapılır. Eğer işçinin iş yerinde kaza anında usta, şef veya başkaca nitelikli bir eleman olarak çalıştığı ispatlanıyor ise talebi üzerine ücretinin ilgili meslek kuruluşlarından sorulması ve buraca belirtilen emsal ücrete göre hesaplama yapılması gerekmektedir. İşverenin ödediği ücret bazen işçinin de imzasını taşıyan ücret bordroları ile belgelenmiş olabilir. Bu durumda işçinin niteliğine, tecrübesine göre kendisine uygun bir ücret ödendiği anlaşılıyor ise bu belgeye dayanarak hesaplama yapılır. Aksi halde ilgili meslek kuruluşlarından işçinin yaşı,kıdemi,niteliği belirtilerek emsal ücret araştırmasının yapılması gereklidir. İşçi toplu iş sözleşmesine tabi ise bununda hesaplama sırasında göz önünde tutulması yine kamu düzenine ilişkin olup mahkemece gözetilmelidir. Kaza tarihi itibariyle asgari ücret alan işçinin ileride kıdemli ve usta işçi olarak daha yüksek ücretle çalışacağı ihtimaline göre hesap yapılamaz. Sigortalının veya onun ölümü halinde hak sahiplerinin açtıkları maddi tazminat davalarında sigortalının zararı kaza anındaki gerçek net ücreti üzerinden hesaplanmalıdır. İşçinin kazalandığı yerdeki son ücreti belli ise bilinmeyen dönemdeki diğer ücretleri bu son ücretinin asgari ücrete oranlanması ile tespit edilmelidir.Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelere göre; uyuşmazlık davacı kazalının hesaplamaya esas alınacak ücretinin tespitinde toplanmakta olup yukarıda maddi tazminat davalarında ücretin nasıl belirlenmesi gerektiği ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Somut olaya geldiğimizde ise; davacının maddi zararının tespiti için alınan raporda bilirkişi tarafından iki seçenekli hesaplama yapılmıştır. Hesaplamadaki ilk seçenekte davacının davalı işyerindeki bordroya dayanan asgari ücretin 1,44 katı üzerinden hesaplama yapılmış iken; ikinci seçenekte sendika tarafından işyerinde uygulanmadığı bildirilmekle beraber emsal olarak kabul edilen ücret dikkate alınarak 2,97 kat üzerinden hesaplama yapılmış, mahkemece ikinci seçenek üzerinden yapılan hesap dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.Yukarıda açıklandığı üzere iş kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında hesaplama kazalının davalı işyerinde bilinen ücretleri üzerinden yapılmalıdır. Hal böyle olunca bilinen ücretler üzerinden yapılan hesap dikkate alınarak yapılan hesabın hükme esas alınması gerekirken emsal ücret üzerinden yapılan hesabın hükme esas kabul edilmesi doğru olmamıştır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 04.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.