Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12035 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19003 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ve davalılardan Tic.Ltd.Şti. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından, davacının 2010 yılında dava açarak yalnızca Ltd. Şti.'ni davalı olarak gösterip 5.000,00 TL maddi ve 55.000,00 TL manevi tazminat istediği, aşamalarda davanın Aş.'ne şirketine ihbar edildiği, 2014 yılında ise davacının birleşen davayı açarak yalnızca davalı ...'ni davalı gösterip asıl davada talep edilen miktarları birleşen dosyada da istediği. Sonrasında maddi talebini her iki davalı açısından ıslah edip 13.327,21 TL maddi tazminat ile 55.000,00 TL manevinin davalılardan tahsilini talep ettiği, yerel mahkemenin hüküm kurarken davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurduğu gibi, gerekçeli karar başlığında sadece Tic. Ltd. Şti.'ni davalı gösterip Aş'ni ihbar olunan olarak gösterdiği, akabinde davacı vekilinin Aş'nin gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmesi için tavzih dilekçesi verdiği, yerel mahkemenin Aş'ni karar başlığında davalı olarak gösterecek şekilde hükmü tavzih ettiği anlaşılmaktadır.Hükmün tavzihini düzenleyen HMK'nun 305.maddesinde hükmün yeterince açık olmaması veya icrasında tereddüt uyandırması, yahut birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği, hükmün tashihini düzenleyen HMK'nun 304.maddesinde ise hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri hataların mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği bildirilmiştir. Aynı Yasanın 294-298.maddelerine göre hakim hükmü vermekle o davadan elini çekmiş olur ve yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça daha önce verilen kararın dışına çıkılacak biçimde, taraflardan birinin sorumluluğunu azaltamaz veya artıramaz.Hükümlerin tashihi veya tavzihi bu kuralın dışında değildir. Hal böyle olunca da Mahkemece bu kuralın genişletilmesi yoluyla karar verilerek, hüküm kurarken davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurduğu gibi, gerekçeli karar başlığında sadece Tic. Ltd. Şti.'ni davalı gösterip Aş'ni ihbar olunan olarak gösterdiği bu haliyle aslında birleşen dosyayı gözden kaçırarak birleşen dosya hakkıında bir karar vermediği, yalnızca asıl dosyanın davalısı Tic. Ltd. Şti hakkında bir karar verdiği halde tavzih yoluyla gerekçeli karar başlığının değiştirilerek birleşen dosya hakkında bir karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.Yapılacak iş, birleşen dava dosyası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilemesinden ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine 03/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.