Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12029 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 9761 - Esas Yıl 2007





Mahkemesi :İyidere(Kapatılan) Asliye HukukMahkemesiTarih : 29.03.2006No : 5-11Davacılar, Ş.K. Vs. vekili Avukat Z.Y. ile davalılar, 1-H.K. vekili Avukat A.H., 2-Çay İşletmeleri Genel Müd. Vek. Av. Ş.S., 3-G.Ç., 4-G.G. arasındaki tazminat davası hakkında İyidere As.Huk.İş Mahkemesinden verilen 29.03.2006 gün ve 5/11sayılı kararın Bozulmasına ilişkin Dairemizin 21.11.2006 gün ve 16310-12849 sayılı ilamına karşı davacılar ile davalılardan H.K. vekilleri tarafından süresi içinde maddi hatanın düzeltilmesi yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:1-5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8.maddesinin son fıkrası hükmüne göre İş Mahkemelerince verilen kararlarla ilgili olarak Yargıtay'ca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna başvurulamayacağına, ve özellikle HGK.'nun 07.02.2007 tarihli 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar nolu kararıda gözetildiğinde Dairemiz kararında davacılar yönünden yapılmış bir maddi hatada bulunmamasına göre davacılar vekilinin karar düzeltme isteği niteliğini taşıyan başvurusunun reddine,2- İstek, nitelikte maddi yanılgının d??zeltilmesi istemine ilişkindir. İş mahkemelerinden verilen kararlar ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu bulunmamaktadır. Ne varki; Yargıtay onama ve bozma kararlarında maddi yanılgı bulunması halinde usuli kazanılmış haktan sözedilemeyeceği, giderek maddi yanılgının düzeltilmesi gerektiği Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş içtihatlarındandır. Dava, davacıların yakınlarının iş kazası sonucu öldüğü iddiasına dayalı maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Bir davanın taraflarının kimler olduğu, davacı tarafından dava dilekçesinde gösterilir. Davacının dava dilekçesinde taraf olarak gösterdiği kişiler arasında davaya devam edilir. Kimin taraf olduğu, davacının dava dilekçesine göre belirlenir. Davacının dava dilekçesinde taraf olarak göstermediği kişiler hakkında hüküm kurulamaz.Görülmekte olan davanın taraflarından birinin üçüncü bir kişiye bu davayı haber vermesine ve üçüncü kişiden bu davada kendisini yardım etmesini istemesine davanın ihbarı denir. Mahkeme ihbar olunan davada tarafmış gibi ihbar olunana muzaf olarak hüküm veremez ve ihbar olunan hükmü temyiz edemez. Ancak ihbar olunan hakkında hüküm verimiş ise ihbar olunan hükmün kendisine ilişkin bölümünü temyiz edebilir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden 2002/6 Esas nolu davada davacılar dava dilekçesinde davalı Ş.A., F., K., Ş., H., K., S., S.S., V., R.K.ile N.D.'in davalı olarak husumeti Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, G.Ç. ve G.G.'e yöneltikleri, davalı Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünce davanın H..K.'ya ihbar olunduğu, bu dava ile birleştirilen 2004/35 Esas nolu dosyada ise davacılar D., Ö., M. D.'e velayeten dava açan N.D.'in husumeti diğer üç davalı ile birlikte H.K.'ya yönettiği ve her davacı için 1.000.-YTL. manevi, 1000.-YTL. maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istedikleri davacılar N., D., Ö. ve M.D. ile R.K.'un 2002/6 Esas nolu dosyada verdikleri 30.11.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettikleri maddi tazminat miktarını artırarak bu artırdıkları miktarın davalılar Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, G.Ç. ve G.G. olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini istedikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda birleştirilen 2004/35 Esas nolu davanın davalısı olan Hasan Kolcunun davacı D.D. yararına hükmedilen 5.196.30.-YTL. maddi tazminatın 1000.-YTL. lik, Ö.D. yararına hükmedilen 5.712.24.-YTL. maddi tazminatın, 1000.-YTL.lik, M.D. yararına hükmedilen 6.629.39.-YTL. tazminatın 1000.-YTL. lık bölümünden ve bu davacılar yararına hükmedilen manevi tazminatan olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte sınırlı olmak, diğer davalılar Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve G.G. birlikle müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken mahkemece davacılar Ş., A., R.K., N., D., Ö. ve M.D. yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın tümünden ayrıca davacılar F., K., Ş., H., K., S., S., S. ve V.K. yararına hükmedilen manevi tazminattan diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup hükmedilen manevi tazminat miktarları gözetilerek manevi tazminat yönünden kesinlik sınırının altına olduğundan bozma nedeni yapılamasada hüküm maddi tazminat açısından bozulmalıdır.Ne var ki; Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sırasında ihbar olunan H.K.'nun temyizi bulunduğu halde maddi hata sonucu bu durum farkedilmeyerek bu yönün bozma nedeni yapılmadığı, hal böyle olunca da bu maddi hatanın giderilmesi gerektiği açıktır.SONUÇ: Yukarıda 1. nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların karar düzeltme isteminin reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan H.K.'nun maddi hatanın düzeltilmesi talebinin kabulüyle, Dairemizin 21.11.2006 tarihli, 2006/16310 Esas, 2006/12849 Karar nolu bozma ilamına yukarıda yazılı 2.bendin "Dava ..." sözcüğü ile başlayan 4.paragraf ile 5,6 ve "... bozulmalıdır." sözcüğü ile sonuçlanan 7.parağrafında açıklanan bozma nedeninin 3 nolu bent olarak eklenmesine, Dairemiz kararının bu şekilde düzeltilmesine, karar düzeltme harcının istek halinde davalı H.K.'ya iadesine, 09.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.