Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1197 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 21368 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: Rize 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 09/11/2006NUMARASI: 443-420Davacı, 24.5.1983-22.3.1985 tarihleri arasında sigortalı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.2-Davacı 24.5.1983-22.3.1985 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 25.11.2004 tarihli talebi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitini istemiştir.Bozma ilamına uygun olarak yapılan yargılama sonucunda davacının 24.5.1983-22.3.1985 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğuna ilişkin mahkemenin kararı doğrudur. Ancak, yaşlılık aylığı talebi yönünden 1479 sayılı Yasa'nın geçici 10. maddesindeki süre ve yaş koşulu oluşmakla birlikte aynı Yasa'nın 35/a maddesinde düzenlenen "yazılı talepte bulunulduğu tarihte prim ve her türlü borçların ödenmiş bulunması" koşulunu araştırmaksızın sonuca gidildiği ortadadır.Mahkemece davacının 20.4.1982 -25.11.2004 tarihleri arasındaki kesintisinin 22 yıl 7 ay 5 günlük Bağ-Kur sigortalılık süresi yönünden aylık talep tarihi itibariyle prim borcu bulunup bulunmadığı araştırılarak, prim borcunun bulunmadığının anlaşılması halinde şimdiki gibi 1.12.2004 tarihinden itibaren, prim borcunun bulunduğunun anlaşılması halinde ise, mehil verilip prim borcunun ödenmesi sağlanarak, ödemeyi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylılığı bağlanmasına karar verilmesi gerekirken bu husus dikkate alınmaksızın sonucu gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.