Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11790 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18075 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere , kanuni gerektirici nedenlere göre davalıların, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2-Dava,geçirdiği iş kazası neticesinde sürekli iş göremezliği uğrayan sigortalının, maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Davacı işçinin uğradığı iş kazası nedeniyle %22 oranında maluliyetinin bulunduğu, davalı ... inş tic ltd şti nin %45 ,diğer davalı Karayollarının % 30 ve davacının %25 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Mahkemece, %22 oranında maluliyet için kaza tarihi olan 16/07/2010 tarihinden itibaren 48.222.76 tl maddi ,35.000 .00 tl manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları,tarafların ... ve ekonomik durumları,paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.Bu açıklamalar sonrasında somut olayda, olay tarihi, tarafların kusur durumu ile sigortalının maluliyet oranı dikkate alındığında hükmedilen 35.000,00 TL tutarlı manevi tazminat fazladır.Öte yandan davalı ...'nün harçtan muaf olduğu göz ardı edilerek harçtan sorumlu tutulması hatalı olmuştur. Davalı ... harçtan muaf olduğu halde harçla sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan .... İnşaat Tic. Ltd.Şti.'ne iadesine, 27/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.