Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11687 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19601 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, yetim aylığını kesen kurum işleminin iptaliyle kesilen aylığın yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava; 5434 sayılı Yasa kapsamında eşinden ve 1479 sayılı Yasa kapsamında babasından dolayı ölüm aylığı almakta iken; davalı Kurum tarafından babasından dolayı aldığı ölüm aylığı iptal edilen davacıya, kesilen aylığın yeniden bağlanmasını istemine ilişkidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının babasının 12.05.1986 tarihinde vefat ettiği ve 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu, eşinin ise 16.04.2007 tarihinde vefat ettiği ve 5434 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık; Emekli Sandığı emeklisi iken ölen eşinden dolayı dul aylığı alan davacının, Bağ-Kur emeklisi iken ölen babasından bağlanan yetim aylığının kesilip kesilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasa’nın 45. maddesinin 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa'nın 23. maddesi ile değişik (c) bendinde; ölen sigortalının 42. madde gereğince saptanacak aylığının veya 44. madde gereğince saptanacak toptan ödeme tutarının on sekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmi beş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine % 25'i, aylık veya toptan ödeme şeklinde verileceği açıkça belirtilmiştir. Ölüm aylığının kesilmesini düzenleyen 1479 sayılı Yasa’nın 46. maddesinin 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa'nın 24. maddesi ile değişik II. Fıkrasında da; sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıkların bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden itibaren kesileceği, aylığın kesilmesine yol açan nedenlerin ortadan kalkması halinde, bu Kanun'un 45. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi hükmü saklı kalmak şartıyla, bu tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden başlanarak yeniden aylık bağlanacağı, ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olanın ödeneceği bildirilmiştir. Somut olayda; davacının Emekli Sandığı emeklisi iken ölen eşinden dul aylığı aldığı, babasının ise 1479 sayılı Yasa'nın 2. fıkrasında 02.08.2003 tarihinde yapılan ve iki maaşı birden almaya engel olan değişiklikten önce 12.05.1986 tarihinde vefat ettiği, bu nedenlerle davacının hem eşinden hem babasından ölüm aylığı almaya hak kazandığı ve ikisini birden almaya engel bir yasal düzenleme olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 26.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.