Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11644 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10144 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, yurtdışında geçen çalışmalarını borçlanabileceğinin tespitine, ... sigortasına giriş tarihi olan 14.05.1970 tarihinin Türkiye'de hizmet başlangıcı olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava,davacının yurt dışında sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihin Türkiye'de sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, duruşmanın 08.09.2015 günlü oturumunda tefhim edilen kısa karar ile " davacının ... sigortasına giriş tarihi olan 14.05.1970 tarihinin Türkiye'de sigortalılık hizmet başlangıç tarihi olarak tespitine" karar verilmiş ise de gerekçeli kararda "davacının talep tarihinde türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın Türk vatandaşlığında geçen yurt dışı borçlanmaya esas sürelerini 3201 SY göre Türkiyede borçlanma hakkı olduğunun tespitine ve davacının ... sigortasına giriş tarihi olan 14.05.1970 tarihinin Türkiye'de hizmet başlangıç tarihi olarak tespitine " karar verildiği anlaşılmaktadır.Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa kısa karar ile, gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve kararın incelenmesinden açıkca anlaşılmaktadır. Öte yandan konuyla ilgili 10.04.1992 günü ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itiraz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 26/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.