Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının davalı kaydının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının terk tarihi olan 28.02.2011 tarihi itibariyle iptali ile 03.06.2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, “davalı Başkanlığı hakkındaki davanın husumetten reddine; davacının 5510 sayılı Yasa geçici 10. maddesi'nin 2. bendi (mülga 506 sayılı Yasa 60/c-b bendi delaletiyle) gereğince 01.07.2013 tarihinden itibaren aylığa hak kazandığının tespitine ve 28.02.2011 tarihi itibariyle Tarım – Bağ Kurunun iptali yönündeki talebinin reddine” karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, tarafından 193 sayılı Gelir Vergisi Kanun'un 31.maddesine göre rapor tarihinden itibaren (12.07.2012) davacının 3.derece engelliler için uygulanan engellilik indiriminden faydalanması gerekeceğine karar verildiği, davalı Ziraat Odasındaki kaydının 27.06.2013 tarihinde sona erdiği, 11.09.2007-28.02.2011 ve 01.09.2012-27.06.2013 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu, prim borcunun bulunmadığı, 19.12.1996-08.10.1999 tarihleri arasında 2 yıl 9 ay 19 gün emekli sandığı hizmetinin bulunduğu, 01.09.1990 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmasının başladığı ve bir kısmının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı ile çakıştığı, davacının 03.06.2013 tarihli tahsis talebinin, davalı Kurum tarafından davacının son yedi yıl içindeki Tarım Bağ-Kur sigortalılığı SSK sigortalılığından daha fazla olduğundan kabul edilmediği anlaşılmaktadır, 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerinin Birleştirilmesi Hakkındaki Kanunun 8. maddesinde, birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden ilgililere son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca kendi mevzuatına göre aylık bağlanacağını belirtilmiştir. Somut olayda, davacının son yedi yıl içerisindeki fiili hizmetinin büyük çoğunluğunun 2926 sayılı Kanun kapsamında geçtiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle yaşlılık aylığı, 2829 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca Tarım Bağ-Kur sigortalılığı uyarınca bağlanacak olup yaşlılık aylığının şartlarının bulunup bulunmadığı da bu Kanuna göre değerlendirilecektir. Mahkemece 5510 sayılı Yasa'nın geçici 10.maddesinin II.fıkrası gereğince, 506 sayılı Yasa'nın geçici 87.maddesi ile 60.maddesine göre aylık şartlarının değerlendirilmiş olması hatalıdır. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 26.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.