Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11526 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25226 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş MahkemesiDavacı, 01/01/1994-26/11/2010 tarihleri arasında .... sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A R Dava, davacının 01.01.1994-26.11.2010 tarihleri arasında .... sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, ....’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. .... sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 26.11.2010 tarihinden itibaren 2926 Sayılı Yasa kapsamında .... sigortalısı olduğu, 06.11.1984 tarihinden itibaren Kooperatif kaydının ve 03.09.2002 tarihinden itibaren .... Odası kaydının bulunduğu, 30.10.1995-06.12.1995 tarihleri arasında kısa süreli ... sigortalılığının olduğu, tespit istenen dönemde prim kesintilerinin olmaması nedeniyle davanın kabul edilmediği, anlaşılmaktadır. Prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin düzenli olması gerekir. Düzenli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da düzenli olduğu dolayısıyla tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. Davacının uyuşmazlık konusu dönem içerisinde 31.12.2002 tarihi sonrasında herhangi bir prim kesintisi ve ürün tesliminin bulunmadığı dolayısıyla sigortalılık koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır.Somut olayda,mahkemece davacıya ürünlerinin çeşidinin ve nerelere teslim ettiğinin açıklatılarak, davacının talep ettiği dönemde ürün çeşidine göre teslim edebileceği tüm yerlere, davacının ürünlerini teslim ettiğini beyan ettiği .... fabrikası ile ..... Fabrikasına müzekkere yazılarak ürün teslim edilip edilmediğinin sorulmadan davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.Yapılacak iş, davacıya ürünlerinin çeşidinin ve nerelere teslim ettiğinin açıklatılarak, yukarıda belirtilen hususlara uygun ayrıntılı araştırma yapılarak davacının talep ettiği dönemde ürün çeşidine göre teslim edebileceği tüm yerlere, davacının ürünlerini teslim ettiğini beyan ettiği .... fabrikası ile .... Fabrikasına müzekkere yazılarak uyuşmazlık konusu dönemde öncelikle bir prim kesintisi olup olmadığını ve yine bu kesintiyi takip eden yıllardada prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığını araştırmak eğer varsa açıklandığı şekilde bu sürelerde davanın kabulüne, yoksa davanın reddine karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.