MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 01.08.2012 tarihi itibariyle maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava; davacının rapor tarihini takip eden aybaşından itibaren (01/08/2012) maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01/03/1999-28/02/2009 tarihleri arasında 3600 gün yurtdışı hizmet borçlanması yaptığı, 25/07/2012 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 11/01/2013 tarihli raporunda; “davacının çalışma gücünün %60 'ını kaybetmemiş olduğundan malül sayılamayacağının” belirtildiği, Adli Tıp ....... İhtisas Kurulu'ndan alınan 03.12.2014 tarihli raporda; “davacının mevcut hastalık ve arıza sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre çalışma gücünün en az %60' ını kaybetmemiş olduğu ve malül sayılmayacağının” belirtildiği anlaşılmaktadır. Bedensel ve ruhsal arızalar nedeniyle sigortalıya ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi, yasal çerçevede bir raporun alınmış olmasına bağlıdır.Konunun yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 25. maddesinde “malul sayılma” başlığı altında; “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60'ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.” hükmüne yer verilmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesinde "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca karara bağlanır.Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulu'nca inceleneceği bildirilmiştir.Öte yandan, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun “Adli Tıp Genel Kurulu’nun görevleri” başlıklı 15/f. maddesinde, Adli Tıp Genel Kurulu’nun, adli tıp ihtisas kurulları ile Adli Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri, konu ile ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceleyeceği ve kesin karara bağlayacağı belirtilmiştir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının maluliyetinin tespitine ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin” yargılama sırasında güncellendiği ve güncel halinin 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlandığı ve 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği, buna rağmen dosyadaki mevcut raporların 11.10.2008 tarih, 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre hazırlandığı görülmüştür. Davacının meslekte kazanma gücünü kayıp oranının 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yerine 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değerlendirme yaparak düzenlenen raporlara göre karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Öte yandan davacı yurt dışında ikamet ettiğini beyan etmiş olmakla davacının maluliyetine ilişkin tercüme edilmiş teşhis ve tedavi evraklarının Almanya Sosyal Güvenlik Kuruşu ve sağlık kuruluşlarından davacı tarafından getirtilerek dosyaya eklenmesi için davacıya uygun bir mehil verilmesi, belirtilen süre içerisinde ilgili evrakların getirtilmesi halinde bunların da Adli Tıp Kurumu tarafından yapılacak değerlendirmede göz önünde bulundurulması gerekir. Yapılacak iş, öncelikle davacının maluliyetine ilişkin tercüme edilmiş teşhis ve tedavi evraklarının Almanya Sosyal Güvenlik Kuruşu ve sağlık kuruluşlarından getirtilerek dosyaya eklenmek üzere davacıya uygun bir mehil vermek, belirtilen süre içerisinde ilgili evrakların dosyaya sunulması halinde bunların da yapılacak değerlendirmede göz önünde bulundurularak Adli Tıp ........ İhtisas Kurulu'ndan -01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre- rapor almak, bu raporun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile aynı olması halinde şimdiki gibi karar vermek, eğer raporlar arasında çelişki oluşur ise Adli Tıp Genel Kurulu'ndan 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor alarak raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 22/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.