Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11429 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21018 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının davalı Kooperatif nezdinde 01/06/2012-31/03/2013 tarihleri arasında 19.30-21.00 saatleri arasında 650 TL ücret ile çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlıl??kla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; uyuşmazlık konusu dönem içerisinde davalı Kooperatif nezdinde geçen çalışmalarına ilişkin olarak Kurum'a davacı adına herhangi bir hizmet bildiriminde bulunulmadığı, davalı Kooperatif'e ait 15/07/2004 tarihli karar ile davacının eşinin Kooperatif nezdinde işe başlatılmasının uygun görüldüğünün belirtildiği,alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı ve davalı Kooperatif ile Mahkemece re'sen belirlenen tanıkların dinlendiği anlaşılmaktadır. Somut olayda davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri Kooperatif olup bir kamu kuruluşudur. Bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Kurum'a bildirilmeyen dönemlerdeki ücret belgeleri ve bu dönemde davacıya ücret ödenip ödenmediği, ödeme yapılmışsa kim tarafından ödendiğinin araştırılması gerekir. Yapılacak iş, öncelikle davalı Kooperatifin uyuşmazlık konusu dönem içerisinde faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığını araştırmak, davalı Kooperatif'in ihtilaflı döneme ait karar defterinin, ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, ihtilaf konusu dönem içerisinde davacının davalı Kooperatif nezdinde hizmetinin olup olmadığına yönelik olarak davalı Kooperatifin ilgili yetkili şef, amir, müdür, muhasebe çalışanı gibi yetkili kişilerini dinlemek, davacının resmi kayıtlara geçmeyen dönemlerde çalıştığını ve ücretini aldığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve davalı Kooperatif nezdinde davacının çalışmalarına ilişkin herhangi bir kayıt içeren belgelerin bulunmamasının haklı ve izah edilebilir bir nedene (sel, yangın v.b. nedenlerle kaybolması gibi) dayanması halinde dinlenen tanık beyanlarına itibar etmek ve hizmet tespiti davalarının niteliği gereği re'sen delil araştırması ilkesi de gözetilerek çalışıldığı iddia edilen süreler yönünden şüpheye yer vermeyecek şekilde olabildiğince tüm delilleri toplayıp bunları birlikte değerlendirerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum ve davalı Kooperatif vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan Tarımsal Kalkınma Koop.'ne iadesine, 22/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.