Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1104 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7777 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) MahkemesiDavacı-karşı davalı ; yetim aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, kesilen aylığının 20/07/2010 tarihinden itibaren tekrar ödenmesi gerektiğinin tespitine, Davalı-karşı davacı Kurum ise, davacıya yersiz olarak ödenen 12.450,06 TL'nın ödeme tarihinden başlayacak yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davacı-karşı davalının davasının kabulüne, davalı-karşı davacı Kurumun davasının reddine karar vermiştir.Hükmün, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının babasından dolayı aldığı ölüm aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali, ölüm aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin,davacıya ödenmesi gerekin ölüm aylıklarının ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren devamına karar verilmesi ve iş bu dava ile birleşen ... tarafından açılan dava ise davalının yetim aylığından dolayı 12.450,60 TL borçlu olduğunun tespiti ile yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile davacının ölüm aylığını kesen Kurum işleminin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine,davacının kesilen aylığının kesilme tarihinden itibaren yeniden bağlanmasına ve bu tarihten itibaren ödenmeyen aylıkların ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsiline ve birleşen dosyanın reddine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan ve 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 56. maddesinin son fıkrasında “ Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır” kuralı getirilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 16.03.1949 doğumlu davacı ......'nın 20.03.2008 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşen....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20.03.2009 tarih ve 2008/66-36 E.K.sayılı kararı ile 4721 sayılı TMK'unun 166/3 maddesine göre eşi...'dan boşandığı,davacının ölüm aylığı bağlanması için Kuruma başvurduğu ve 01.04.2008 tarihinden itibaren aylık bağlandığı, Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru tarafından hazırlanan 31.05.2010 günlü "Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu Raporu" nda yapılan belirlemelere göre yapılan fiili denetimde davacı ve eşinin aynı adreste birlikte yaşadıklarının tespit edildiği gerekçesi ile 5510 sayılı Yasa'nın 56/son maddesi gereğince davacıya bağlanan ölüm aylığının 21.10.2008 tarihi itibariyle kesilerek yersiz ödenen aylıkların davacıdan istendiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacının... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20.03.2009 tarih ve 2008/66-36 E.K.sayılı kararı ile uygulamada anlaşmalı boşanma olarak nitelendirilen 4721 sayılı TMK'unun 166/3 maddesi gereğince eşinden boşandığı halde Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru'nun 31.05.2010 tarihinde davacının ikamet ettiği adresinde yaptığı inceleme esnasında boşandığı eşi ile birlikte fiilen yaşadığının belirlendiği, mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasında davacı ....... ve eski eşi ..'nın birlikte yaşadığının tespit edildiği,ilçe nüfus müdürlüğünden ve ilçe seçim kurulundan yapılan araştırmada her ikisinin de adresinin aynı olduğunun tespit edilmesine rağmen mahkeme huzurunda dinlenen tanık beyanlarına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmesi ve birleşen davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, Kurumun 5510 sayılı Yasa'nın 56/son maddesine göre davacının ölüm aylığını kesme kararının yerinde olduğu anlaşılmakla bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutularak asıl davanın reddine, birleştirilen dava hakkında da 5510 sayılı Yasanın 96'ıncı madde hükümleri doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı ve karşı davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.