MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davacının sürekli işgöremezlik oranı %18,12 olarak kabul edilip, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat istemnin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından davacı sigortalının %30, davalının %70 oranında kusurlu oldukları, dava dilekçesinde faiz talep edilmediği halde mahkemece dava dilekçesinde talep edilen ve davacı lehine hülüm altına alınan talepler açısından faiz yürütülmesine karar verildiği, davacının aynı işyerinde iki iş kazası geçirdiği, davacı vekilinin hem dilekçelerinde hem de duruşmadaki beyanlarından eldeki davanın 2009 yılında meydana gelen ikinci iş kazasına ilişkin olduğu, bu ikinci iş kazası nedeniyle davacıda meydana gelen sürekli işgücü kaybının ise %11,00 oranında olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemenin taleple bağlı olarak karar vermesi gerektiği HUMK’nun 74 ve HMK ’nun 26. Maddelerinin emredici kuralıdır. Hal böyle olunca, davacının talebi 2009 yılında geçirmiş olduğu iş kazasına ilişkin olduğuna, bu 2009 yılında meydana gelen iş kazasından kaynaklanan sürekli işgöremezlik oranı da %11,00 olduğuna göre mahkemece %18,12 sürekli işgöremezlik oranına itibar edilmek suretiyle talebin aşılması isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş, davacının %11,00 oranındaki maluliyeti üzerinden düzenlenecek yeni bir bilirkişi hesap raporu alıp, davacı tarafın eldeki incelemeye konu kararı temyiz etmemesi karşısında davalı yararına oluşan usuli kazanılmış haklara dikkat ederek, oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Kabule göre de, her ne kadar dava dilekçesinde talep edilen maddi tazminat tutarı ile hüküm altına alınan manevi tazminat tutarına faiz işletilmesi yönünde karar verilmiş ise de ne dava dilekçesinde ne de ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden yazılı şekilde faize hükmedilmesi hatalıdır.Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.