Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davacı (Alacaklı) ile davalı (3. Kişi) vekilleri tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı 3. kişinin tüm, temyiz İtirazlarının reddi gerekir.2-Davacı Alacaklının temyizine gelince; Dava, İİK'nun 99. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.Haciz 12.5.2003 tarihinde borçlunun takip adresi olan işyeri adresinde uygulanmıştır. Haciz tutanağı içeriği ile dosyadaki bilgi ve belgelerden özellikle Bornova Vergi Dairesi yazısından borçlunun bu işyerini 17.7.2002 tarihinden 13.5.2003 tarihine kadar işlettiği hacizden bir gün sonra kayden terkettiği anlaşılmaktadır. Davacı 3. kişi adına aynı adrese ilişkin olarak 15.11.2002 tarihinde yapılan bildirim danışığa dayalı olup alacaklılardan mal kaçırmaya yöneliktir. Nitekim borçlu hakkındaki İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2003/4506 sayılı takip dosyasındaki 20.11.2003 tarihinde gerçekleştirilen hacizde borçlu hazır olup işyerini davalı ...'e devrettiğini bildirmiştir. Borçlunun işyerini davalı 3. şahsa devretmesi danışıklı işlemlerdir. Ayrıca İşyeri devri ile ilgili İİK'nun 44. maddesi koşulları gerçekleşmediği gibi Borçlar Kanunun 179. maddesi gereğince de bu devirler alacaklıların haklarını etkileyemeyecektir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgı sonucu yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 7.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.