Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10595 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20862 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 160.775.00.TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmesi ve de ...vekili tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12/05/2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ...vekili Avukat ...... geldi. Diğer davalılar adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R 1-Davalı ... . vekili temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmakla bu talebin öncelikle değerlendirilmesi gerekmiştir. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 336/3. maddesine göre kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’dan adli yardım talebinde bulunulması ve aynı yasanın 337/1 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın karar verilmesi mümkündür. Somut olayda davalı ... vekilinin adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, kanun yoluna başvuru için gereken giderleri, kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından davalı ... ’ün adli yardım talebinin kabulüne, 2-Temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyizin kapsamına ve temyiz nedenlerine göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 3-Dava, 07.10.2009 tarihinde trafik iş kazası sonucu ölen ....’in hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi ile defin gideri istemine ilişkindir. Mahkemece, defin gideri isteminin feragat nedeniyle reddine, sigorta tahsisleri ve zorunlu mali mesuliyet sigortasından yapılan ödemeler ile karşılandığından davacı çocukların maddi tazminat istemlerinin reddine, davacı eş bakımından maddi tazminat isteminin kabulüne, davacıların manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı çocuklar bakımından maddi tazminat istemlerinin reddi ile manevi tazminatların takdirine ilişkin karar yerindedir. Ancak davacı eş bakımından maddi tazminatın belirlenmesi ile manevi tazminatın takdirinde hata yapıldığı görülmektedir. Davacıların babası ve eşi olan sigortalı ....’ın öldüğü iş kazasında sigortalının % 30, davalı şirketlerin oluşturduğu alt işveren ortak girişimin % 50, davalı sürücü Gürbüz ’ün % 20 oranında kusurlu olduğu, asıl işveren Belediye’nin ise kusurunun bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Gerek mülga B.K'nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim: ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez. Bu ilkeler gözetildiğinde davacı eş ... yararına hüküm altına alınan 75.000,00-TL manevi tazminatın fazla olduğu açıkça belli olmaktadır. Maddi tazminat gelince; Dava konusu iş kazası nedeniyle, kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasından mirasçılarına ödemede bulunulduğu ve ödeme miktarı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık zorunlu mali mesuliyet poliçesi gereğince yapılan ödemelerin indirim şekline ilişkindir. Mahkemece davacılara zorunlu mali mesuliyet poliçesi gereğince yapılan ödemelerin miras payları oranında düşüldüğü hesap bilirkişi raporuna değer verilerek maddi tazminatın belirlendiği görülmektedir. Dava nitelikçe destekten yoksun kalma tazminatı istemine yönelik olup, destek kaybının tereke kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Zorunlu mali mesuliyet sigortasından ölenin yakınlarına ödeme yapılırken, destek kaybına ilişkin olarak aktüer hesap yaptırılıp buna göre ödeme yapıldığı bilinen bir durumdur. Hal böyle olunca sigorta şirketinden her bir hak sahibine yapılan ödemenin miktarı sorulup ödemeye esas aktüer hesap raporu getirtilerek, zorunlu mali mesuliyet sigortasından her bir hak sahibine yapılan ödemenin bulunarak, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporundaki tazminattan bu miktarın indirilmesi gerekirken, miras payları oranında indirim yapılmak suretiyle davacı eşin maddi zararının belirlenmesi isabetsiz olmuştur. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, davacı ... yararına manevi tazminatın fazla takdiri ile zorunlu mali mesuliyet sigortasından yapılan ödemenin miras payı oranında indirimi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalılardan .... yararına takdir edilen 1.100.00.TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.