Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1047 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4387 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ : İzmir 5. İş MahkemesiTARİHİ: 26/12/2005NUMARASI: 63-872Davacı, davalı işveren nezdinde 1.5.1986-30.11.1997 tarıhleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar ve dahili davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı, 01.05.1986-30.11.1997 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbitini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.Somut olayda, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kurum’a kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Ayrıca, işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.Dosya içerisinde mevcut olan ücret bordrolarında davacının kısmi çalışmaları yer almış ve Kurum’a da aynı şekilde bildirim yapılmıştır. Şubat 1989 ila Ekim 1989 dönemine ait ücret bordroları ise imzalıdır. Yargılama sırasında davacı vekili tarafından verilen 06.10.2005 havale tarihli dilekçe ile sunulan ücret bordrolarında davacıya ait hiçbir imzanın bulunmadığı ileri sürülmüştür. Bu durumda mahkemece, bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiği göz önünde tutularak, imza itirazı yapılan ücret bordroları üzerinde yöntemince uzman bilirkişiler aracılığı ile imza incelemesi yaptırılmalıdır. Yapılan inceleme sonucu, üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu saptanan ücret bordrolarına geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine; ücret bordrosu ibraz edilmeyen veya imzalı olmayan ücret bordrolarındaki veya imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan ücret bordrolarındaki süreler yönünden de istemin kabulüne karar vermek gerekirken, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Cemil Yılmaz'a iadesine, 01.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.