Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10355 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18242 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İŞ) MahkemesiDavacı, 18 yaşını ikmal ettiği 26.08.1984 tarihinde işe başladığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDavacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın ikmali olan 26.08.1984 olduğunun tespitini istemiştir.Davacı, 03.02.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 27.08.2014 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanmasını istemiştir.(ıslah harcı yatırılmamıştır.)Mahkemece, davanın kabulü ile davacının sigorta başlangıç tarihinin 26.08.1984 olarak tespitine, davacının 25.08.2014 tarihini takip eden aybaşından itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının dava dilekçesindeki talebinin sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti iken 03.02.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 27.08.2014 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanmasını istediği, ancak ıslah harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır.6100 sayılı HMK' nın Islah ve Maddi Hataların Düzeltilmesi başlığını taşıyan bölümünün; Kapsamı ve sayısı başlıklı 176. maddesine göre, "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir." Islah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır.Islahın konusu, tarafların yapmış oldukları ( kendi ) tek taraflı usul işlemleridir. Davacı, dava dilekçesini veya daha sonraki usul işlemlerini, davalı da cevap dilekçesini veya diğer usul işlemlerini ıslah edebilir.Islah, iddianın ( davanın ) veya savunmanın değiştirilmesi yasağının ( m. 141, 1, m. 319 ) istisnasıdır. Davada her bir taraf, ıslah hakkını ancak bir kez kullanabilir. 6110 sayılı HMK'nın 177. maddesine göre ıslahın tahkikatın bitimine kadar yapılacağının düzenlemesine karşın Yargıtay bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacaktır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 4.2.1948 gün Sayılı kararı da bu yöndedir.Somut olayda, davacının 03.02.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini değiştirip genişlettiği ancak ıslah harcını yatırmadığı, dolayısıyla ıslahın usulüne uygun yapılmış, geçerli bir ıslah olmadığı anlaşılmaktadır. Buna rağmen geçersiz bir ıslaha değer verilmek sureti ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.