Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10351 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15592 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi2-...3-...4-... Vek. Av. ...Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, davacının , davalı işverenlere ait ...... Taksi durağında işletilen ticari plakalı takside 15.03.2012 tarihiyle çalışmaya başladığını, davalı işverenlerin işlettiği plakalı ticari araçlarda dönüşümlü olarak trafik kazasına karıştığı 15.07.2013 tarihine kadar aralıksız çalıştığını beyanla davalılara ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 07.07.2012 ile 24.09.2012 tarihleri arasında sicil numaralı işyerinden (taksi işletmesi) bildirimde bulunulduğu, davacının bildirdiği plakaların sahiplerinin dava dışı kimseler olduğu, davacının plakalı araç ile 15.07.2013 tarihinde kaza yaptığı, 12.06.2013 tarihinde de aynı araçta iken trafik para cezası aldığı,davalıların adına .... Taksi başlıklı ticari taksi danışmanlığı, alım-satım-kiralama olarak kartvizit bulunduğu, davalılardan ...’in 15.08.2012 tarihinde yasa kapsamına alınan sicilli minibüs ile yolcu taşıma işyerinin, ’in işyeri 06.09.2012 tarihinde yasa kapsamına alınan sicilli taksi işletmesi işyerinin, ...’in 19.11.2013 tarihinde yasa kapsamına alınan sicilli minibüs ile yolcu taşımacılığı işyerinin ve 13.03.2010 tarihinde yasa kapsamına alınan sicilli ticari taksi işletmeciği işyerinin bulunduğu, davacı ve davalı tanık beyanlarının çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; dinlenen davacı ve davalı tanık beyanlarındaki çelişki giderilmeden fiili çalışmanın varlığı yöntemince araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş, davacı iddiasındaki ... Taksi ile davalılara ait kartvizitte adı geçen...Taksi durağındaki araç sahip ve şoförlerinin beyanlarına başvurmak, davacının bildirdiği plakalı araçların sahipleri ile ruhsat sahiplerini dinleyerek bu araçları gerçekten kimin işlettiğini ortaya koymak, davalıların işleten sıfatlarının olmadığının ortaya çıkması halinde gerçek işletenlerin tespiti ile bu kişilere dava açması için davacıya önel vererek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.