MAHKEMESİ: Çanakkale İş MahkemesiTARİHİ: 08/12/2006NUMARASI: 2006/132-2006/458Davacı, 2005 yılı Mayıs ayı itibariyle yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı S.S.K. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,Dava, davacının, Mayıs 2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile ,davacının 01.05.2005 tarihinden itibaren davalı kurumdan yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.Somut olayda,davanın kabulü halinde 1958 d.lu Y.E.'in hak alanına müdahale edileceğinin davalı kurum tarafından bildirilmesine rağmen bu kişinin davaya katılımının sağlanmadığı, işe giriş bildirgelerindeki imzaların kime ait olduğu konusunda araştırma yapılmadığı,yukarıda belirtilen delillerle çalışma olgusunun belirlenmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, öncelikle 1958 d.lu Y.E.in HUMK’nun 49 ve 53.maddeleri uyarınca davanın ihbar edilip; müdahil olabilme imkanı tanınarak; savunma ve delilleri de değerlendirilmeli; dava konusu çalışmanın geçtiği işyerinin hangi tarihler arası işlem gördüğü S.S.K.'dan sorulup tesbit edilmeli; Kuruma verilmiş işveren bordroları varsa getirtilip dönemde davacıyla birlikte çalışan bordro tanıkları, bordro verilmemiş ise komşu işyerlerinin kayıtlarına geçmiş çalışanlar, buda olmadığı takdirde zabıta aracılığıyla davacının çalışmasını bilecek durumda olan kişiler belirlenerek bilgilerine başvurmalı,işe giriş bildirgelerindeki imzaların kime ait olduğu konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılmalı ve davacı yaşlılık aylığı bağlanmasını istediğinden hangi çalışmaların davacıya ait olduğunun tesbiti ile bundan sonra yaşlılık aylığı bağlanması konusunda karar verilmelidir.Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, 28..01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.