Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10200 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 11989 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi: Ankara 1.İş MahkemesiTarih: 21.06.2006No: 879-239Davacı, tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı borçlaranın iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, davalı kurumca eksik işçilik bildirimi yapılması nedeniyle tahsili istenilen 2.304.29.-YTL. prim ve 839.81.-YTL. gecikme zammı işleminin iptali ile borçlu olmadığının tesbitini istemiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından; davalı kurum müfettişlerinin 30.11.2004 tarihli raporları ile davacı şirkete ait özel sağlık hizmetleri işyerinde; 2003 yılı 8 ayından 2004 yılı 5.ayına kadar ki dönemde asgari 3 işçi çalıştırılması bunlardan birinin hekim olması gerekirken bir hekimin bildirilmediği tesbit edildiği ve buna bağlı olarak eksik işçilik bildirimi nedeniyle prim ve geçikme zammı tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Davacı; yapılan işin niteliği gereği işyerinde bir doktorun mutlaka olması gerektiğini, uyuşmazlık konusu dönemde gündüz Dr. H.D. ve Dr. B. E.'a sigortalı, gece ise bakanlık doktoru olan şirket ortağı Dr. Ö. V.'un çalıştığını, Dr. H. D.ve Dr. B.E.'ın SSK. da asıl servis doktoru olarak, beş günde bir 24 saat çalıştıklarından 2 günde 45 saatlik mesailerini tamamlayıp istirahatli kaldıkları 5 günde bu işyerinde çalıştıklarını, yapılan işin niteliği gereği bildirilmesi gerekli işçilerin bildirildiği eksik işçilik bildiriminin söz konusu olmadığını ifade etmişlerdir. Mahkemece, bu iddialara ilişkin olarak; isimleri geçen doktorların çalıştığı kurumlardan kayıtları getirtilerek çalışma koşulları ve bu işyerinde çalıştıklarına ilişkin delillerin araştırılarak işyerinde yapılan işin niteliği ve özelliği göz önünde tutularak bu konuda uzman bilirkişi aracılığı ile çalışması gereken işçi sayısı ve bildirilen işçilerin hukuksal durumları araştırılarak elde edilen veriler birlikte değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.