Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1016 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3925 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, ödeme emrinin ve yapılan icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A R Davacı rödevans sözleşmesi uyarınca işletmesi verilen maden sahasında işçi çalıştıran..... Şirketinin prim borçları nedeniyle 2009/14071 sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de eksik araştırmaya dayalı olarak varılan sonuç doğru değildir. Gerçektende davada öncelikle çözümü gereken sorun ,prim borçlusu.......Şirketi ile davacı arasında düzenlenen ,maden kömürü sahasının rödevansla çalıştırılmasına ilişkin sözleşmeye dayalı çalışmanın asıl işveren alt işveren (taşeron)ilişkisi yaratacak nitelikte olup olmadığının saptanmasıdır. Mahkemece davacı şirket ile dava dışı rödevans sözleşmesinin tarafı olan diğer şirket arasında düzenlenen anlaşmaya göre ruhsat sahibi olan davacının söz konusu maden sahasında denetim görevini yerine getirmek için fenni mesul tayin etmediği ve sözleşme süresince davacı şirkette sigortalı çalışan işçi bulunmadığı üretim araçlarının diğer şirket tarafından temin edildiği ve taraflar arasındaki ilişkinin işveren -alt işveren niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davacının ... prim borçlarından sorumlu olmadığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. 506 sayılı Yasanın 87.maddesi hükmüne göre aracı bir işte veya bir işin bölüm ve eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran kişidir.Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için ,öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması ;bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması ,asıl işyeri yada işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir. İşin belirli bir bölümün değil de ,tamamının bir bütün halinde yada bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği ,işten bu yolla tamamen el çekildiği sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatına haiz olunmadığı durumda ise bunları devralan kişiler alt işveren ,devredenlerde asıl işveren olarak nitelendirilmeyecektir. Aracı sıfatını kazanılmasında diğer koşullar ise asıl işverenden üstlenilen işin asıl iş yada işyeri ile ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerini çalıştırılması ve bu nedenle işveren sıfatına sahip olunmasıdır. Somut olayda mahkemece taraflar arasında akdedildiği iddia olunan 15.6.2007 tarihli rödevans sözleşmesi dosyaya ibraz edilmeden ve sözleşme hükümlerinin ayrıntılı irdelemesi yapılmadan sonuca gidilmiştir. Yapılacak iş ;Davacı ve dava dışı.... Şirketi arasında akdedilen 15.6.2007 tarihli sözleşmenin dosyaya ibrazı sağlanarak sözleşmede belirtilen hükümlerin yaşama geçirilme biçimi ,asıl işvereni işyerinde işçi çalıştırıp çalıştırmadığının bu konuda... belgeleri ile yetinilmeyerek fiili durum saptanmalı ,sözleşme hükümlerini uygulandığı dönem içersinde denetim görevinin sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirilip bu konuda davacı şirket tarafından eleman çalıştırılıp çalıştırılmadığı ,üretim araçlarının kim tarafından ne şekilde sağlandığı konularını da araştırılarak 506 sayılı Yasanın 87.maddesi koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği şüpheden uzak bir biçimde uyarınca tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.