Mahalli mahkemece verilen kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık 3. kişinin İİKnun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu makinalar 28.3.2005 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliği edildiği takip adresinde haczedilmiştir. İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Davacı 3. kişinin bu yasal karinenin aksini kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir. Davacı şirket haciz adresinin kendi adresleri olduğu yönünde bir kısım belgeler ibraz etmiş ise de borçlu kişinin aynı adreste faaliyette bulunduğu sabittir. Malı borçlu ile birlikte elinde bulunduran 3. şahıs şirket dava konusu malların kendisine ait olduğunun ispatı yönünde mülkiyet belgesi ibraz edemediği gibi dinlenen tanık anlatımları da hükme dayanak yapılacak nitelikte bulunmadığından mülkiyet karinesi aksinin ispatlandığından söz edilemez. Bu durumda karine aksini ispatlayamayan davacı 3. kişi şirketin davasının reddi gerekirken aksi düşüncelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır. O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.