Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1011 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 8315 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Nallıhan Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/12/2006NUMARASI: 2003/213-2006/153Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı H.T. haricindeki diğer davacılar ile davalının tüm temyiz itirazlarının, davacı H. T.in ise manevi tazminat istemine ilişkin temyiz itirazları dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine.2-Uyuşmazlık, S.K.'nun iş kazası sonucu ölümü nedeniyle kayınvalide davacı H. T.'in manevi tazminat isteminin yerinde bulunup bulunmadığına ilişkindir.Borçlar Kanunun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı ölenin ailesine aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyan kimselerin manevi tazminat isteyemeyecekleri kuraldır. Ancak kayınvalide yada kayınpeder gibi ölen şahıs ile birarada aynı yerde yaşayan ve sürekli ilişki içinde bulunan kimseler arasında oluşan manevi bağ nedeniyle artık yansıma yolu ile değil doğrudan zarara uğramanın söz konusu olduğu meydana gelen olay sonucunda hukukça konulan ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulduğu ve manevi tazminat isteme haklarının bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda olanların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağının mevcudiyeti halinde doğrudan oluşan zarar dikkate alınarak sonuca gidilmelidir.Dosyada davacı ile ölen arasındaki ilişkiyi ortaya koyacak nitelikte deliller bulunmadığından, emniyet kuvvetlerine davacılarla irtibata geçilmeden çevreden araştırma yaptırılarak, ilgili muhtarlıktan bilgi alınarak, davacının nüfus hayat tablosu getirtilip incelenerek, tanık beyanlarına başvurularak toplacak delil durumuna göre manevi tazminat istemi yönünden olayda uygun illiyet ve hukuka aykırılık bağı koşullarının gerçekleştiğinin anlaşılması durumunda davacıya konumuna uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi uygun görülmemiştir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek davacı H. T.yönünden yazılı şekilde kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı H.T.vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 28.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.