Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10041 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 15557 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: Ankara 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/09/2005NUMARASI: 503-622Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, merciice ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünülde ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Uyuşmazlık İİK.’nun 96 ve onu izleyen maddelere dayalı 3.kişinin istihkak davasına ilişkindir.Haciz, borçlunun 3. kişi olan davacı avukata verdiği 24.09.2004 tarihli vekaletnamede belirtilen ev adresinde 10.11.2004 tarihinde yapılmıştır.Haciz sırasında apartman görevlisi borçlunun haciz adresinde oturduğunu beyan etmiştir. Bu durumda, İİK.’nun 97a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup, aksi davacı tarafından ancak kesin ve güçlü delillerle kanıtlanabilir.Davacı 3. kişi dava konusu eşyaların mülkiyetinin kendisine ait olduğunu kanıtlar nitelikte belge ibraz etmemiş, yasal karinenin aksini İİK.’nun 97/a(2). maddesinde öngörüldüğü şekilde kesin ve inandırıcı delille ispat edememiştir. Hal böyle olunca davanın reddi yerine kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2- Öteyandan, davacı 3. kişi hacizli eşyalardan bir kısmını da 01.01.2004 tarihli adî kira sözleşmesiyle dava dışı D.K.isimli kişiden kiralanan ev ile birlikte demirbaş olarak teslim aldığını ileri sürmüştür. İİK.’nun 96/1 maddesinde istihkak davasının konusu mülkiyet ve rehni hakkı olduğu açıklanmışsa da bu sözcüklerin sınırlayıcı bir anlam taşımadığı, sınırlı aynî haklara, tapuya şerh verilerek kuvvetlendirilmiş kişisel haklara, mülkiyeti saklı tutma sözleşmesine, teferruata, hapis hakkı gibi haklara dayanarak da istihkak davası açılabileceği Yargıtay uygulamasında ve öğretide kabul edilmektedir. Ancak somut olayda, davalı 3.kişi anılan haklara değil, haczedilen malların kiracı sıfatiyle elinde bulundurduğunu bildirerek kiracılık hakkına dayanarak istihkak iddiasında bulunmuştur. Kural olarak kişisel haklar istihkak iddiasına ve davasına konu olamaz. Kiracılık ilişkisinden doğan kişisel haklar sözleşmenin tarafı olmayan kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden 3.kişinin istihkak iddiası dinlenemez. Bu durumda, kiracı durumunda bulunan davalı 3.kişinin kira sözleşmesinde yazılı mallar yönünden istihkak iddiasının sıfat yokluğu nedeniyle reddi yerine, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdırO halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.