Mahkemesi : Mersin İş MahkemesiTarih : 16.05. 2006No : 550-382Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.2.1998-10.5.2004 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının tesbitiyle işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava 01.02.1998-10.05.2004 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tesbiti ve işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, istek tanık sözlerine dayanılarak aynen hüküm altına alınmıştır.Oysa, ifadeleri hükme dayanak alınan tanıklar C.Ş.,U.U., M.Ç.Ö.B., F.T.davacıyla birlikte çalışan, kayıtlara geçmiş kişiler olup olmadığı anlaşılamadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimseler olduklarına dair belgelerde mevcut değildir.Mahkemece sadece 1987 yılı 3. döneminde yer alan bir bordro tanığı dinlenmiştir. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Bu nedenle tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez.Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde tutularak, re’sen davalı işverenin bordrosunda yer alan diğer tanıklar ile komşu veya benzer işi yapan işverenlerin bordro kayıtlarına geçmiş kimselerin bu kayıtları celbedilerek anılan kişilerin bilgilerine başvurulmak ve tanıkların kayıtlarda yer alıp almadıklarını da göz önünde tutarak beyanlarını değerlendirmek ve elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde eksik incelme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan K.A.'a iadesine, 21.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.